Mutluluk, erdem, ödevler ve doğaya uygun yaşam üzerine şekillenmiş son dönem stoa düşüncesinin önemli simalarından biri olan Cicero’nun (M.Ö. 106-43) felsefi düşünceleri Helen döneminin genel karakteristiğini yansıtmaktadır. Cicero, yaşadığı döneme kadar ortaya çıkmış felsefi görüşleri Roma’ya taşımış ve toplumunun entelektüel birikimini yükseltmeyi hedeflemişti. İlkçağ düşüncesi ile orta çağ arasında bir köprü vazifesi gören düşünceleri üzerinde yaşadığı dönemdeki siyasi çekişme ve savaşların etkisini görmek de mümkündür. Dönemsel etkilerle insanın niteliği üzerine yapılan tartışmalar, ideal insan/yurttaş arayışlarını da beraberinde getirmiştir. Böylece erdem, teori ve pratiğin bileşiminde, her daim bir amaç ve insanın peşinde olduğu değerler toplamı olarak günümüze kadar kendisine bir yer bulmuştur denilebilir. Bu makalede, pek çok alanda
hayli üretken olan bu düşünürün erdem görüşünün öne çıkan yönleri ele alınacaktır. Yine bu makale, erdem konusunun felsefi literatürden eksik olmadığı ve olmayacağının farkındalığıyla kaleme alınmıştır. Zaten felsefe ile uğraşanların bu konudan bigane kalması da düşünülmemelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 74 |