Kur’an, Allah’ın varlığını, birliğini ve eşsizliğini insanlara bildirmek için indirilmiş
olan ilâhî kelâmdır. “Tevhid” olarak isimlendirebileceğimiz bu hedefi itibariyle Kur’an;
insanları, eşsiz ulûhiyetin yegâne sahibinin Allah olduğuna iman etmeye davet eden bir
“tevhid çağrısı”dır. Vahiy aracılığıyla inşa edilen tevhid, hem kozmolojik bakımdan kâinatta
hem de beşerî yönden kişisel ve toplumsal yapıda birlik, bütünlük ve düzenin esasını
teşkil eder. Adına “vahdet” diyebileceğimiz bu birlik hâli en genel anlamda, eşyanın
tamamını kuşatan ve Allah’ın vahdaniyetini sembolize eden nizamın genel adıdır. Bu itibarla
Kur’an’da tevhid, vahdet ve vahiy mefhumları sadece beşerî dünyaya değil, yerde
ve göklerde bulunan varlıkların tamamına atfedilir. Allah’ın pek çok âyette insan tefekkürünü
sürekli olarak, kâinatta bulunan düzen üzerine odaklaması, onun kalbinde tevhid
esasına dayalı tahkîkî bir iman ve buna bağlı olarak kişisel ve toplumsal düzlemde bir
vahdet bilinci oluşturmaya yöneliktir. Biz bu çalışmamızda vahdet bilincinin Kur’an’daki
temellerini incelemeye çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 58 |