İngiliz devlet adamı Churchill, bir mekânı tasarlarken sorulması gereken asıl sorunun
nasıl bir mekân değil, nasıl bir insan olduğunu söyler. Çünkü meydana getirilecek olan
mekân insanın da şekillenmesine yol açacaktır. Bu açıdan bakıldığında insanın hayat felsefesinin
mekânın biçimlenmesinde çok önemli katkı yaptığını söylemek mümkündür. Bu
katkının boyutunu anlayabilmek için yaşam biçiminin teorik arka planı ile mekânı mukayese etmek gereklidir.
Gazâlî’nin harekete dayandırdığı hayat anlayışı onun ortaya attığı
bir durum değil, var olan ve İslâm coğrafyasında yaşanan hayatın tespiti ve kavramsallaştırmasından ibarettir.
Öte yandan son zamanlarda şehircilik alanında meydana gelen
gelişmeler; nüfusun büyük çoğunluğunun şehirlerde yaşamaya başlaması, ortaya çıkan
sorunlar insanla mekân arasındaki ilişkinin boyutlarını bir kez daha gündeme getirmiş
oldu. Toplumsal sorunların çözümünde tasarımsal yaklaşımlar gelişmeye başlamış, böylelikle sosyal problemlere
mekânsal çözümler üretilmesi fikri oluşmuştur. Ortaya çıkmış
olan bu düşünceye katkı vermek amacıyla bu çalışmada insan-mekân ilişkisi, Gazâlî’nin
teorik çerçevesini oluşturduğu harekete dayalı hayat tarzının mekân tasavvuru açısından
ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 87 |