Ka’b b. Mâlik, İkinci Akabe biatına katılmış, Bedir ve Tebük seferlerine katılmamış
sahabilerin öncülerinden birisidir. Oğlu Abdullah, babasının ağzından aktardığı hadiste
babasının ve ayrıca iki sahabinin Tebük Seferi’ne katılmama sebebini ve Müslümanların
elli günlük boykotundan sonra Allah Teâlâ’nın tevbelerini kabul ediş sürecini anlatmıştır.
Ka’b’ın, Tebük Seferi’ne katılmayıp tevbesini geciktirmesi ve Allah tarafından affedildiğine
dair hakkında âyet nâzil olan üç kişiden biri olması bilinirliğini biraz daha artırmıştır.
Tevbenin nasıl olması gerektiğinin en güzel örneği anlatılmış olmakla birlikte,
bu hadis farklı alanlar için üzerinde çalışılması gereken bir rivayettir. Hadiste belirtildiğine
göre, Ka’b b. Mâlik, İkinci Akabe biatına katılmayı Bedir’de bulunmaktan daha
üstün görmektedir. Bu değerlendirmesinde de yalnız değildir. Bu rivayet sahabenin kendi
aralarında da bir fazilet sıralaması yaptığını ve bu konuda bir birliğin olmadığını da
göstermektedir. Bu makalede onun ifadelerinden yola çıkarak sahabenin fazilet derecelendirmesi
incelenmiştir.
Ka’b ve iki sahabi, Tebük Seferi’ne kendi ifadesine göre geçerli hiçbir mazereti olmamasına
rağmen katılmamışlar ve bu konuda Hz. Peygamber’e hiçbir mazeret de söylememişlerdir.
Tebük Seferi’ne katılmadığı halde mazereti olmayan başkaları da vardı. Bunların
dışındakiler hatalarını hemen anlamışlar ve Hz. Peygamber’in savaştan dönmesini
beklemeden tevbe etmişlerdir. Bu üç sahabi ise tevbeyi geciktirmişler ve bir hata işledim
sonucuna katlanacağım deyip beklemeye başlamışlar ve sonuçta Allah tevbelerini kabul
etmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 63 |