Dear Editor,
We carefully read the recent study published in your esteemed journal, "Comparison of Maternal Serum Vitamin D Levels in Preeclamptic and Healthy Pregnant Women," by Demir Özkan et al. The authors emphasize that significantly lower serum 25-hydroxyvitamin D (25-OH D) levels were found in pregnant women diagnosed with preeclampsia compared to normotensive pregnant controls, and they believe that vitamin D deficiency may be a factor playing a role in the pathogenesis of preeclampsia. This finding is clinically significant in reducing the increasing incidence of maternal morbidity and mortality worldwide. It is also an important observation for public health concerns, as it may reduce infant mortality.
The evidence provided by this study and all the studies mentioned above highlights the need to integrate vitamin D screening into routine prenatal checkups, especially for pregnant women at higher risk of preeclampsia. Randomized controlled trials are needed to clearly demonstrate whether vitamin D supplementation can reduce the incidence and severity of preeclampsia. However, the lack of risk, low cost, and numerous potential benefits of vitamin D supplementation make it a valuable preventive strategy (Haugen et al., 2009; Andersen et al., 2015; Holick et al., 2011). Furthermore, public health measures such as dietary supplementation, awareness campaigns for both healthcare providers and pregnant women, and targeted supplementation programs can address this deficiency at the community level, thus preventing many adverse maternal and fetal complications. In conclusion, the important data obtained by Demir Özkan et al. from the Turkish population contributes substantially to the current body of evidence linking maternal vitamin D deficiency and preeclampsia. Further large-scale, multicenter studies are needed to determine optimal screening times, supplementation timing, and doses. Screening for vitamin D deficiency in pregnancy could be a simple yet effective policy to reduce the incidence of preeclampsia, improve maternal and fetal health outcomes worldwide, and reduce treatment costs.
Preeclampsia Pregnancy Maternal vitamin D 25-hydroxyvitamin D
Sayın Editör,
Demir Özkan ve ark. tarafından saygın derginizde yayınlanan "Preeklamptik ve Sağlıklı Gebe Kadınlarda Anne Serum D Vitamini Düzeylerinin Karşılaştırılması" başlıklı son çalışmayı dikkatle okuduk. Yazarlar, preeklampsi tanısı almış gebe kadınlarda, normotansif gebe kontrollere kıyasla önemli ölçüde daha düşük serum 25-hidroksivitamin D (25-OH D) düzeyleri bulunduğunu vurguluyor ve D vitamini eksikliğinin preeklampsi patogenezinde rol oynayan bir faktör olabileceğine inanıyorlar. Bu bulgu, dünya çapında artan maternal morbidite ve mortalite insidansını azaltmada klinik olarak önemlidir. Ayrıca, bebek ölümlerini azaltabileceği için halk sağlığı açısından da önemli bir gözlemdir.
D vitamini taramasını, özellikle preeklampsi riski yüksek olan gebe kadınlarda rutin doğum öncesi kontrollere entegre edin. D vitamini takviyesinin preeklampsi insidansını ve şiddetini azaltıp azaltmadığını açıkça göstermek için randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç vardır. Ancak, D vitamini takviyesinin risksiz olması, düşük maliyeti ve çok sayıda potansiyel faydası onu değerli bir önleyici strateji haline getirir (Haugen vd., 2009; Andersen vd., 2015; Holick vd., 2011). Ayrıca, diyet takviyesi, hem sağlık hizmeti sağlayıcıları hem de gebe kadınlar için farkındalık kampanyaları ve hedefli takviye programları gibi halk sağlığı önlemleri, bu eksikliği toplum düzeyinde giderebilir ve böylece birçok olumsuz maternal ve fetal komplikasyonu önleyebilir. Sonuç olarak, Demir Özkan vd. tarafından Türk toplumundan elde edilen önemli veriler, maternal D vitamini eksikliği ve preeklampsi arasındaki ilişkiyi gösteren mevcut kanıtlara önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır. Optimal tarama zamanlarını, takviye zamanlamasını ve dozlarını belirlemek için daha fazla büyük ölçekli, çok merkezli çalışmaya ihtiyaç vardır. Gebelikte D vitamini eksikliği taraması, preeklampsi sıklığını azaltmak, dünya çapında anne ve fetüs sağlığı sonuçlarını iyileştirmek ve tedavi maliyetlerini düşürmek için basit ama etkili bir politika olabilir.
Saygılarımla.
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Tıbbi biyokimya - Proteinler, Peptitler ve Proteomik |
| Bölüm | Editöre Mektup |
| Yazarlar | |
| Gönderilme Tarihi | 18 Ağustos 2025 |
| Kabul Tarihi | 6 Ekim 2025 |
| Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 7 Sayı: 3 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.