Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle meydana gelen hızlı toplumsal değişim Rus toplumunu derinden sarsmıştır. Bu dönemde baş gösteren kıtlık, açlıktan ölümler, intiharlar, alkol tüketiminin artışı, mafyalaşma bu toplumun tarihinde unutulmayacak izler bırakmıştır. Sovyetlerin yıkılışından sonra Ruslar kendilerini yepyeni bir ortam içerisinde buldular. Eski dostlar artık yeni düşmanlar haline gelmişlerdi. Sovyet dönemi cumhuriyetlerin ayrılarak bağımsız ulus devletler haline dönüşmeleri sonucunda buralarda yaşayan Ruslar, istenmez hale gelmişler aynı şekilde bu yeni cumhuriyetlerin vatandaşları da Rusya’da zorluklarla karşılaşmaya başlamışlardır. Rus halkı, yeni oluşturulan Kapitalist sistemi kabul etmeyenlerle onlara muhalif olanlar yani eskilerle yenilerin arasındaki çatışmaya da tanıklık etmektedir. Rusya tarihi boyunca oluşturulamamış sivil toplum anlayışından günümüzde de eser yoktur. Bu konuda gelecekle ilgili bir program da göze çarpmamaktadır. Sovyet döneminde öne çıkan değerler yerini paranın gücüne bırakmış, para kazanmak için her yola başvurulur hale gelinmiştir. 1991’den itibaren yaşananlar Rus kültürünü de oldukça aşındırmıştır. Yepyeni bir medya anlayışıyla karşılaşan Rus halkı, kültürel anlamda, içinden çıkılmaz bir duruma düşmüştür
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 2011 Sayı: 24 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi