Yeme-İçme, barınma ve bürünme ile
beraber insanlığın yaratılışından itibaren en temel zaruretlerini
oluşturmuştur. Bu üç temel ihtiyaç içerisinde yeme-içme faaliyeti, hayatta
kalmak için birinci dereceden bir önem arz etmesi dolayısıyla ayrı bir öneme
haizdir. Sanatın, sosyo-kültürel olayların yansıma alanı olduğu düşünüldüğünde,
insanlık tarihi açısından hayati bir önemi olan yeme-içme faaliyetinin, sanata
da ciddi tesirleri olmuştur. Bu makalede, kültürel bir hadise olarak ele alınan
yeme-içmenin sanata tesirleri batı sanatı dâhilinde, resim sanatı özelinde
irdelenmeye çalışılmıştır. Ortaçağ’dan başlayan ve 17. yüzyıla kadar devam eden
sürece ilişkin değerlendirme de resim örneklerine bağlı kronolojik bir sıra
takip edilmemiş, inanç ve sosyo-kültürel hayata göre şekillenen ve değişkenlik
gösteren konuların (sahnelerin) menşei üzerine bir tespit ve değerlendirme yapılmaya
çalışılmıştır. Makalede, Ortaçağ’ın başlangıcından Barok Dönem’in sonuna kadar
ki süreçte, resim sanatını besleyen kaynaklar,
örnekler üzerinden anlatılmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 44 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi