European artists often depicted historical subjects and events in their paintings. The traces of Greek, Roman and Egyptian civilizations, which had a great impact on the western World, inspired the art of painting throughout the period between the Renaissance and the 19th century. Women who are immortalized as poetesses, philosophers or queens in Greek, Roman and Egyptian civilizations can be seen on the canvases or frescoes of European artists. Women remembered for their beauty, virtues or love affairs with great men were depicted as well. Sappho, Aspasia, Diotima, Hypatia, Campaspe, Roxana, Sabine Women, Lucretia and Cleopatra are included among the heroines depicted in these works of art. The present article explores examples of pictures that depict the women of antiquity through the works of Renaissance, Baroque, rococo, neoclassicism and academic painting.
Avrupa resminde, tarihten alınmış konuların sıklıkla betimlendiği görülebilir. Ressamlar, Batı dünyası üzerinde önemli bir etkisi olan Antik Yunan, Roma ve Mısır uygarlıklarının izlerini eserlerine yansıtmışlardır. Rönesans’tan 19. yüzyıla kadar uzanan geniş zaman diliminde, antik çağın sanatı, felsefesi, insanları, yaşam şekilleri ve önemli olayları, resim sanatına esin kaynağı olmuştur. Yunan, Roma ve Mısır uygarlıklarında, şair, filozof ya da kraliçe olarak ölümsüzleşmiş kadınların, Avrupalı ressamların tuvallerinde ya da duvar resimlerinde hayat bulduğunu görmek mümkündür. Güzellikleriyle büyüleyen, erdemleriyle yüceltilen ve büyük adamlarla aşk yaşayan kadınlar da betimlenmiştir. Sappho, Aspasia, Diotima, Hypatia, Kampaspe, Roksana, Sabinli Kadınlar, Lukretia ve Kleopatra, tuvallere aktarılan önemli kadın kahramanlar arasında sayılabilir. Bu çalışmada, Rönesans, Barok, rokoko, yeni klasikçilik ve akademik resim üslubundaki eserler arasında, antik dünyanın kadınlarını canlandıran resim örnekleri değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Ocak 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 33 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi