Sâmânîler (204-395/819-1005), iki asır süren iktidarları döneminde İslâmiyet’e büyük hizmetler yapmışlardır. Sosyal hayatta kültürel gelişmelerin önemli bir yeri olduğu bilinciyle hareket etmişlerdir. Ceyhun vadisi başta olmak üzere Horasan ve Mâverâünnehir’de kurdukları ribatlar, hankâhlar ve kütüphaneler vasıtasıyla İslâmlaşmayı hızlandırmışlardır. Saray kütüphanesini âlimlere açarak ilim ve kültürü desteklemişler, bilginleri, şairleri ve edebiyatçıları himaye etmişlerdir. İlmin gelişmesi için alanında otorite kabul edilen âlimleri yüksek ücret ödeyerek ülkelerine getirmişlerdir. Böylece ülkelerinde İslam düşüncesinin birçok seçkin âlimlerinin, şairlerinin, sûfîlerinin ve filozoflarının yetişmesine zemin hazırlamışlardır. Geleneksel Sünnî inanca bağlı kalan Sâmânîler, Hanefî ve Şâfiîlerin çoğunluğu teşkil ettiği ülkede Mu’tezilî, Kerrâmî, Şîî ve Bâtıni gruplara da faaliyet imkânı vermişlerdir. Ancak halkın inancını bozan zümrelere, özellikle Bâtınilere karşı mücadele etmişlerdir. Son derece gizli teşkilatlanan ve güçlendiklerinde isyan eden Bâtınilere karşı siyasi ve askeri güç kullanmışlar, âlimlerin de yazdıkları kitaplarla kültürel açıdan bu mücadeleye katılmalarını sağlamışlardır. Bu çerçevede Ebû Mutî’ Mekhûl en-Nesefî, Mâtürîdî ve Hakîm Semerkandî ile Hakîm Tirmizî’nin faaliyetleri dikkat çekicidir. Nesefî’nin er-Red alâ Ehli’l-Bid’a ve’l-Ehvâ ed-Dâlleti’l-Mudiyye adlı eseri bu konuda yazılan ilk eserlerdendir. Nesefî, Râfızîler başlığı altında Hz. Ali’yi peygamber gibi algılayan, Hz. Ebû Bekir ve Ömer’e hakaret eden Şia ve kollarının delillerinin tutarsızlığını ortaya koymuştur. Mâtürîdî Şia’ya yönelttiği eleştirileri Bâtıniyye, Râfıziyye ve Karâmita başlığı altında yapar. Günümüze ulaşmayan Reddü Kitâbi’l-İmâme li Ba’zı’r-Ravâfız ile Bâtınilerin esaslarını ve ikinci derecedeki ilgi alanlarını (usûl ve furû’) tenkit ettiği er-Red alâ’l-Karâmita adlı eserlerinde, Bâtınilerin yöntemlerini ciddi bir eleştiriye tabi tutmuştur. Ancak biz onun Bâtınilere yönelik eleştirilerini Kitâbu’t-Tevhîd ile Tevîlâtü’l-Kur’an’ın ilgili kısımlarında görebiliriz. Mâtürîdî’nin Kitâbu’t-Tevhîd’de bilgi vasıtalarını sayarken keşf ve ilhamı bunlar arasına almayışının arka planında, her şeyi kendi ideolojileri doğrultusunda yorumlayan Bâtınilere olan tepkisinin olduğu söylenebilir. Mâtürîdî, Te’vîlâtü’l-Kur’ân’da, Kur’ân-ı bir bütün olarak anlamanın önemini vurgular ve Kur’an ayetlerini bağlamından koparıp kendi ideolojileri doğrultusunda yorumlayarak farklı anlamlar çıkaran Bâtınileri sert bir şekilde eleştirir. Hakîm es-Semerkandî ise, Sâmânî emiri İsmail b. Ahmed’in isteği üzerine Mu’tezile ve Bâtıniye gibi fırkaların düşüncelerinin yayılmasını önlemeye yönelik es-Sevâdu’l-A’zam adlı bir akait kitabı yazmıştır.
Âlimlerin Bâtınilere yönelik eleştirilerine sûfîler de destek vermiştir. Bu çerçevede Hakîm Tirmizî’nin Bâtınilerin kullandıkları birçok kavramı Sünnî tasavvuf açısından ele alarak yorumlayıp onların fikri dayanaklarını çürütmesi örnek verilebilir. Hakîm Tirmizî’nin yazdığı eserler dikkate alındığında, onun Kur’an, hadis, fıkıh, kelam ve tasavvuf ile hikmet alanlarında entelektüel birikime sahip olduğu anlaşılmaktadır. Tasavvufî fikirleri ve velâyet öğretisiyle tanınan Tirmizî, er-Red alâ’r-Râfıza adlı eserinde Bâtınilerin düşüncelerini eleştirmek suretiyle Sâmânîlerin kültürel mücadelesini desteklemiştir. Hakîm Tirmizî, özellikle velâyet nazariyesi ile Bâtınilerin imama yükledikleri misyonu velîye vermiş, onların düşüncelerine getirdiği eleştirilerle sürece katlı sağlamıştır. Velâyeti Hz. Ali ve nesli ile sınırlandıran Şia’nın aksine, o, buna ehil olan her Müslümanın Allah’ın velisi olacağını ifade ederek, müttakî mümin odaklı geniş bir perspektif sunmuştur.
Bu çalışmada; Sâmânîlerin siyasi, sosyal, ilmî ve kültürel faaliyetleri hakkında bilgi verilip Bâtınilerle yaptıkları mücadeleye Hakîm Tirmizî’nin yaptığı katkı üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Tarihi |
Bölüm | Felsefe |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 29 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 60 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi