In the historical process, man, who first established a direct relationship with nature without using any tools, has developed different techniques and technologies to overcome the problems he encountered in his environment over time. Thus, he aimed to take nature under control and bring together the contradictions in nature to form a unity in a world he would establish. However, this indirect relationship that man has established with nature has led to fragmentation rather than unity over time. The aim of this study, which deals with Gabriel Marcel's thoughts on this situation, is to question the position of technology, which has more and more control over human life. According to Marcel, who states that technology is seen as an authority in the modern age, people have idolised technology. According to Marcel, who argues that this situation has taken away man's autonomy, caused him to be alienated from the world he lives in, and, most importantly, jeopardised his existence, technology has also caused the world to disintegrate. A world of problems purified from mystical and metaphysical processes, dominated by abstractive rather than holistic thinking, is an artificial world detached from reality. Despite this, Marcel believes technology will benefit humanity if correctly positioned in human life. In this context, Marcel's thoughts on technology are an important source of reference in dealing with the fragmentation of the world caused by technologies whose sphere of influence is gradually expanding.
Technology Broken World Marcel Primary thinking Virtual world.
Tarihsel süreç içerisinde ilk olarak doğa ile herhangi bir araç kullanmadan doğrudan ilişki kuran insan, zamanla çevresinde karşılaştığı sorunları aşmak için farklı teknik ve teknolojiler geliştirmiştir. Böylece doğayı kontrol altına almayı ve doğadaki karşıtlıkları kendi kuracağı bir dünya içerisinde bir bütünlük oluşturacak şekilde bir araya getirmeyi amaçlamıştır. Ancak insanın doğa ile kurmuş olduğu bu dolaylı ilişki, zamanla bütünlükten ziyade parçalanmışlığa neden olmuştur. Gabriel Marcel’in bu duruma dair düşüncelerinin ele alındığı bu çalışmanın amacı, insanın yaşam üzerinde giderek daha fazla kontrole sahip olan teknolojinin konumunu sorgulamaktır. Öyle ki modern çağda teknolojinin otorite olarak görüldüğünü ifade eden Marcel’e göre insanlar teknolojiyi putlaştırmıştır. Bu durumun insanın özerkliğini elinden aldığını, yaşadığı dünyaya yabancılaşmasına neden olduğunu ve en önemlisi de varoluşunu tehlikeye attığını ileri süren Marcel’e göre teknoloji, aynı zamanda dünyanın da parçalanmasına da neden olmuştur. Mistik ve metafizik süreçlerden arındırılmış bir sorunlar dünyası, bütüncül bir düşünmeden ziyade soyutlayıcı düşünmenin hâkim olduğu bu dünya, gerçeklikten kopuk yapay bir dünyadır. Buna rağmen Marcel, insanın yaşamında teknolojiyi doğru bir şekilde konumlandırması halinde insanlık için faydalı olacağına inanır. Bu bağlamda Marcel’in teknolojiye dair düşünceleri, insanın etki alanı giderek genişleyen teknolojilerin neden olduğu dünyanın parçalanmışlığı ile başa çıkma noktasında önemli bir başvuru kaynağı olması açısından önemlidir.
Teknoloji Parçalanmış Dünya Marcel Birincil Düşünme Sanal Dünya
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | 20. Yüzyıl Felsefesi, 21. Yüzyıl Felsefesi, Çağdaş Felsefe |
Bölüm | Felsefe |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 16 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 62 |