Çevre sorunları ve doğanın tahribatı insanlığın ve diğer tüm varlıkların karşı karşıya kaldıkları en önemli sorunlardan biri olarak görülmektedir. Sanayi kapitalizminin doğuşundan bugüne çevre sorunları güncelliğini korumaktadır. Sanayileşme aynı zamanda yeşil politikanın mutlak kötülük kaynağıdır. Başka bir ifade ile sanayileşme eleştirisi yeşil hareketin izleğini temsil etmektedir. Yeşil politika anti-endüstriyalizm ile kendini büyümenin ekolojik sınırları, azla yetinilmesi, tüketimin ve nüfusun azaltılması, doğaya saygı, türsel adalet, adem-i merkeziyet, ayrımcılığın reddi, ekolojik bilinçli yurttaşlar, yeşil ideallerin gündelik yaşama izdüşümlerini yaratma, küçük ölçekli teknoloji ve yerellik gibi ilkeler üzerinden şekillendirmektedir. Önceleri çevre ve doğa korumacılıkla sınırlanan yeşil düşünce radikalleşerek, yeşil toplum tahayyülleri ile bir anlamda ideolojilere içkin bir özellik olan kendi “cennet” tasvirlerini geliştirmiştir. Öte yandan yeşil politika düş ve hareket noktasına doğayı koyarak diğer ideolojilerden bir kopuş göstermektedir. Yirminci yüzyılın sonlarında kurumsallaşma faaliyetlerini hızlandıran Yeşil hareket özellikle Avrupa ülkelerinde dikkat çeken oy oranlarına ulaşmış, politikayı büktüğü konular hakkında evrensel bir kamuoyu oluşturmayı başarabilmiştir. Türkiye’de de bu dönemden itibaren yeşil oluşumlar ve içerikler gözlemlenmiştir. Ancak politik tayfın sağından soluna ekolojik eğilimler kalkınma hedefinin gerisinde kalmıştır.
Environmental problems and the destruction of nature have been seen as one of the most important problems faced by humans and all other species. Since the rise of industrial capitalism, environmental problems have continued to be relevant. Accordantly, industrialization has been the absolute root of evil for green politics. In other words, the critique of industrialization represents the theme of the green movement. Green politics with anti-industrialism shapes itself over principles such as ecological limits of growth, contentment with less, reduction of consumption and population, respect for nature, generic justice, decentralization, rejection of discrimination, ecologically conscious citizens, creating projections of green ideals on daily life, small-scale technology and topicality. Green idea which was previously limited to environment and nature protectionism, has radicalized and developed its own depictions of "heaven" with green society imaginations which is in a sense an inherent feature of ideologies. On the other hand, green politics differs from other ideologies by putting the nature to the point of its vision and action. The Green movement, which accelerated its institutionalization activities at the end of the twentieth century, reached remarkable voting rates, especially in European countries, and succeeded in creating a universal public opinion on the issues that it could bend the policies. Since then green formations and contents have been observed in Turkey as well. However, ecological trends have lagged behind the development targets from right to left of the political spectrum.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Çevre Politikası |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Eylül 2023 |
Kabul Tarihi | 26 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 24 Sayı: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.