Türk hukukundaki fiili yol içtihadı büyük ölçüde Fransız yüksek yargı mercilerinin verdiği kararlara dayanmaktadır. Fransız Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 2013 yılında vermiş olduğu iki önemli karar ile mülkiyet hakkı kapsamındaki fiili yol içtihadında önemli bir değişim yaşanmıştır. Yeni içtihada göre mülkiyet hakkına yönelik idarenin bir müdahalesinden dolayı fiili yolun uygulanabilmesi, mülkiyetin yok olması şartına bağlanmıştır. Bu durum, mülkiyet hakkı bağlamında fiili yola göre yargılama yapılmasını büyük ölçüde ortadan kaldırmaktadır. Türk hukukunda ise fiili yol içtihadının istikrarlı bir şekilde devam ettiği görülmektedir. Hukukumuzdaki filli yol içtihadı Yargıtay’ın geçmiş yıllarda vermiş olduğu içtihadı birleştirme kararlarına dayanmakta olup, idarenin kamulaştırma veya usulüne uygun olarak işgal kararı almaksızın özel mülkiyette bulunan taşınmaza el atılması ile plan veya projesine aykırı olarak yapılan bir bayındırlık faaliyetinden kaynaklı uyuşmazlıklar fiili yol kapsamında değerlendirilmektedir. İmar planları gibi idari işlemlere dayanan veyahut idarenin bir kararına, plan veya projesine uygun olarak gerçekleştirilen bayındırlık faaliyetlerinden kaynaklı bir el atma durumu ise idari işlemin uygulanması veya idari eylem olarak nitelendirilmektedir. Çalışmamızda Fransız ve Türk Uyuşmazlık Mahkemelerinin güncel fiili yol içtihadı karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır.
mülkiyet hakkı, kamulaştırmasız el atma, fiili yol, yargı kolu, adli ve idari yargı.
The legal regime of assault which is called "assault/aggression/voie de fait", in Turkish law is substantially based on the decisions of the French supreme judicial authorities and French Administrative Law. The legal regime of assault have been changed by two significant decisions of the Court of Conflicts of France in 2013. Associated with Bergoend and Commune de Saint Palais sur Mer decisions, the legal regime of assault was changed radically in France. Especially there has been a significant alteration in the legal regime of the assault within the context of the right to property. Pursuant to the new jurisprudence, due to an intervention of the administration on the right to property, the serious and obvious wrongful act of implementation is conditional on the disappearance of the property. This considerably eliminates judgment by the serious and obvious wrongful act in the context of the right to property. In Turkish law, it is seen that the legal regime of assault or voie de fait is implemented consistently. In our study, the legal regime of assault, French and Turkish Courts of Conflicts dealt with comparatively.
Assault, property right, confiscating without expropriating, jurisprudence of serious and obvious wrongful act, branches of judiciary, judicial justice and administrative justice.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 43 |