Halk kültürü, içinde yeşerdiği toplumun hem köklerine ait izleri hem de
günün paylaşılan değerlerini, sosyal ve kültürel ilgilerini taşır. Halk sanatı
da kültürün hem önemli bir taşıyıcısı hem de biçimleyicisi olan dinamik
bir yapıdır. Dolayısıyla sanat eserleri toplumsal yapının temel taşlarındandır
ve vazgeçilmezlerdir. Bu eserler bize hem içinde yaşadığımız topluma,
dünyaya, yaşama ilişkin farkındalık kazandırır hem de onu etkileme olanağı
sunar.
Tiyatro dünyaya yeni ve farklı gözlerle bakabilme ve yeni algılama ve anlama
yolları gösterebilme gücü olan bir sanat dalı olarak bu olanağı bağrında
taşır. Tiyatronun göstergeleri dönüştürme ve yeni anlamlar yaratabilme
potansiyeli özellikle halk tiyatrosunun üslup zenginliği içinde oldukça
görünür hale gelir.
Halk tiyatrosunda performansların göstergeleri dönüştürme süreçleri ve
bu olanağın yeni
göstergeler, dolayısıyla yeni anlam oluşturma olanakları çağdaş uygulamalar
için zengin bir kaynak olarak görünmektedir. Bu bildiride Türkiye’de
iki farklı sosyal kesimde ve coğrafyada- köy ve kent-ortaya çıkmış olan
halk tiyatrosu uygulamalarından örneklerle halk tiyatrosunun yerleşik olana
vurgu yaparken aynı zamanda değişim olanaklarını nasıl sergilediği
irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 |