Çalışma boyunca, teatral edimin sınırlarını araştırmak amacıyla, Maurice Maeterlinck’in oyunlarına başvurulmuştur. Sembolizmin öncülerinden olan Maeterlinck, tiyatro tarihindeki tarihsel avangard dönüşümünün yol ağzında durmaktadır. Sahnenin gerçeği temsil etme gücünün sınandığı oyunlarından, öncelikle statik dramatik metinlerinden örnekler incelenmiş (Körler, Çağrılmadan Gelen , Pelleas ve Melisande, Evin İçi, Arienne ve Mavisakal); statik dram anlayışıyla Derrida’nın “hayalet” kavramı arasındaki parallelikler tespit edilmiştir. Teatral etmenlerin, oyunlardan eksiltilmesinin açtığı oyuğa ve yarattığı tekinsiz hisse değinilmiştir. Yazının son bölümünde ise yazarın statik olmayan (aksine son derece kinetik görünen) dramatik metinlerinden Mavi Kuş’a bakılmış, teatral alanın ufuk noktalarının her ikisinde de bulunmuş olan yazarın salınımının sonuçları incelenmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 33 Sayı: 33 |