Televizyon, yazılı günlük basın, internet, cep telefonu, video, vb. medya
teknolojileri çeşitli biçimlerde hayatımızda yer almaktadır. Adı geçen teknolojiler
başta televizyon olmak üzere, tüketim ekonomisini destekleyen,
besleyen ve bir yandan da bu ekonomi tarafından beslenen kurumlar olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bu kurumların temel hedefi, çeşitli haber, fotoğraf,
yazılı-yazısız her türlü bilgiyi, görüntüyü hedef kitlesine en yoğun,
çabuk, ekonomik ve cazip şekillerde ulaştırmaktır. Öte yandan bu temel
hedefleri yerine getirirken, toplumun sahip olduğu tüm değerleri istediği
biçimde, tüketim ekonomisinin hizmetine sunmakta bir sakınca görmemektedir.
Erkek egemen söylem desteklenirken, şiddet, cinsiyet ayrımcılığı,
otoriter yapıların olumlanması parıltılı görüntülere sarılarak sunuluyor.
Ne yazık ki, bu durumdan en çok etkilenenler, yaşam deneyimleri görünür koşullara bağlı olan görünenin ardındaki görünmeyeni fark edemeyen
çocuklardır.
Günümüzün koşulları altında, kitle iletişim araçlarını yaşamımızdan tümüyle çıkaramayacağımıza göre, onların sunduklarına –dayattıklarınakarşı
çocuklarda bir farkındalık oluşması, onlara görünenin ardındaki görünmeyeni göstermek, verilenlerin olumsuz etkilerine karşı biraz daha koruyucu
olabilir diye düşünüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, bu durumu göz
önüne alarak İlköğretim okullarının müfredatına “Medya Okur Yazarlığı”
adı altında bir ders koyduğunu biliyoruz. Biz de, çalışmamızda bu dersi
destekleyici, Tiyatro ve Yaratıcı Drama’nın bazı tekniklerini kullanarak
“Eğitimde Tiyatro” yöntemleriyle çocuklarda eleştirel bakışı, hedeflenen
farkındalığı, hangi konularda ve nasıl gerçekleştirebileceğimizi sorguladık
ve yanıtlarını gerekçeleriyle ortaya koymaya çalıştık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 26 Sayı: 26 |