Eylem ve karakter insanı geçmişte, şimdi var etmiş, gelecekte de var edecek
olan iki önemli kavramdır. Eylem, bilinçli ve basiretli bir kişinin özgür
iradesiyle tercih edilerek gerçekleştirilmişse o kişinin karakterinden söz
edilebilir. Aristoteles’in ethik ve estetik görüşlerinde de eylem, karakter,
özgür iradenin tercihi önemli bir yeri kaplar. Antik Yunan’da binlerce insana
oynanan ritüel ve mitoloji kaynaklı tragedyaları inceleyerek dönemin tiyatro
estetiğini oluşturduğu Poetika adlı eserinde de, eylem, karakter ve
tragedyanın işlevi üzerine görüşlerini sunar. Onun görüşlerine göre bilimler
pratik ve teorik olarak sınıflanabilir. Pratik bilimler eylemin kaynağı olan
insanla-karakterle ilgilendiği için, onun tragedya görüşlerinden ve örneklerden
yola çıkılarak tiyatro da pratik bir sanat olarak değerlendirilebilir.
Çünkü tragedya da ortalamadan iyi olan bir karakterin başından geçen
eylemin taklididir ve bu eylem, kişiyi, oluşturduğu arınmayla iyi’ye yöneltir.
En önemli ve olgun tragedyalardan Aiskhylos’un “Zincire Vurulmuş Prometheus”
ve Sophokles’in “Antigone” adlı oyunları, Aristoteles’in eylem,
karakter, özgür irade, bireysel tercih ve ortalama ahlâk üzerine görüşlerini
yansıtan iki örnektir. Ancak özgür iradesiyle bireysel tercihini kullanarak
eylemini gerçekleştiren ve bu eylemi sonuna dek, tutarlı bir biçimde sürdüren
trajik kahraman seyircide arınma sağlayabilir. Seyirci, tragedyanın
oluşturduğu eşit güçlerin çatışmasını izler, arınır ve arınmanın ardından
gelen dinginlik, Aristoteles’in total görüşlerinin hedefi olan iyi-bilge yurttaş
düşüncesine hizmet eder. Aristoteles felsefesinin de temelini oluşturan
eylem, karakter, özgür irade, bireysel tercih arasındaki bu diyalektik
ilişki üzerine bir kez daha düşünmek, insanı ve değerlerini sorgulamak, insanı
zenginleştirmek açısından önemlidir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 26 Sayı: 26 |