Kur'an, insanlara yol göstermek, uyarmak ve müjdelemek üzere indirilmiştir. Bu özelliklerinin gerçekleşmesi, okumak, anlamak ve üzerinde düşünmekle mümkündür. Bu da Kur'an’ın, ancak ilk muhataplarının okuduğu şekilde okunmasına bağlıdır. Anlaşılmayan ve üzerinde düşünülmeyen bir kitap yol göstermediği gibi, uyarı ve müjdelerinden de yararlanılamaz. Hem dünyada hem Türkiye’de lafzının doğru ve güzel okunmasına büyük önem verilirken anlaşılması için gerekli çabaların gösterilmemesi, Kur'an’ın asıl indiriliş amacından uzaklaştırılmış bir kitap haline getirildiğinin belirtilerindedir. Bu çalışmada, Kur'an’ın lafızlarının anlamlarından daha önemli ve öncelikli olduğunu gösteren iki husus üzerinde durulmuş ve eleştirilmiştir. Bunlar, hafızlıkta uygulanan sondan başa doğru ezberleme ve cüzlere ayırarak okuma yöntemi. Hem Kur'an'da, hem de hadislerde Kur'an’ın okunması ile kastedilen okuma şekli kesinlikle anlamak ve gereğini yapmak amacıyla okumaktır Bu nedenle konuya giriş amacıyla öncelikle Kur'an’ı anlayarak okumanın zorunluluğuna dikkat çekilmiş, bu konuda okuyucunun sahip olması gereken üç eylem üzerinde durulmuştur. Bunlar Tefekkür, Tezekkür, Tedebbür. Bu üç kavram “düşünmek” şeklinde çevrilse de aslında birbirinden farklı anlamları vardır: Tefekkür düşünmek, tezekkür hatırlamak, tedebbür ise takip etmek anlamındadır. Bu kavramların zaman ile ilişkisi açısından da şu tanımlama yapılabilir: Tefekkür, içinde bulunduğumuz zaman üzerinde düşünmektir. Tezekkür geçmiş üzerinde düşünmektir. Tedebbür ise gelecek üzerinde düşünmektir. Kur'an'da Taakkul şeklinde bir kelime kullanılmadığı için bunun üzerinde durulmamıştır. Aynı şekilde Kur'an'da isim formunda olan akıl kelimesi de geçmemekte, sadece fiil formunda “akletmek” kelimesi kullanılmaktadır. “Akletmek” kelimesinin sözlük anlamı ise, tutmak ve sımsıkı sarılmaktır. Bunların yanı sıra her ikisi de “okumak” anlamına gelen kıraat ve tilavet kavramlarının anlamları tespit edilmeye çalışılmıştır. Buna göre hem anlayarak hem de anlamadan bir metni okumaya “kıraat” dendiği halde tilavet, anlayarak, tabi olarak ve uygulayarak okumak demektir. Aynı zamanda bütün metinler için kıraat kelimesi kullanılsa da tilavet, herhangi bir metin için kullanılmaz, sadece kutsal metinler için kullanılır. Bu nedenle tilâvet kırattan daha özel bir kavramdır ve her tilâvet aynı zamanda kıraattir ama her kıraat tilâvet değildir. Benzer bir anlam farkı da okumak ile öğrenmek arasında vardır. Okumak, anlaşılsa da anlaşılmasa da bir metnin harflerini ve kelimelerini telaffuz etmek demektir. Öğrenmek ise ne demek istediğini anlayarak bir metni okumaktır. Hz. Peygamberin “sizin en hayırlınız, Kur'an’ı öğrenen ve öğretendir” sözünde de gösterilen hedef, okumak ve okutmak değil, öğrenmek ve öğretmektir. Bu hususlar dikkate alındığında şu söylenebilir: Türkiye’de uygulanan Kur'an’ı ezberleme/hafızlık yöntemi, Kur'an’ı anlama, ayetleri üzerinde düşünme amacı olmayan bir okuma yöntemidir. Çünkü mevcut uygulamada önce her cüzün son sayfası ezberlenmekte, ilk ezberlenen sayfalar her cüzün son sayfaları, en son ezberlenen sayfalar ise her cüzün ilk sayfaları olmaktadır. Bu şekliyle Kur'an, mevcut sıralama itibariyle sonundan başına doğru okunan/ezberlenen bir kitap olmaktadır. Bir kitabın sondan başa doğru okunmasında ise anlama amacı olmaz. Diğer taraftan bu yöntem, tarihte ve günümüzde hiçbir Müslüman toplumda uygulanmayan, sadece Türkiye’de uygulanan bir yöntemdir. 20’şer sayfalık cüzlere ayırarak Kur'an’ı okumak da, hem öğrenme ve anlayarak okunma amacına aykırıdır hem de sadece lafza öncelik verildiğinin, anlamının dikkate alınmadığının bir göstergesidir. Çünkü Kur'an’ı 20’şer sayfa halinde okumak, hem sûrelerin birkaç parçaya bölünmesine neden olmakta hem de hükümler, konular ve kıssaların bir bölümünün bir cüzde, diğer bölümünün ise sonraki cüzde yer alarak bölünmesine neden olmaktadır. Bu da hem sûre hem de konu bütünlüğünü bozmaktadır. Günümüzde geçerli olan şekliyle cüzlere ayırarak Kur'an okumanın sûre ve konu bütünlüğünü bozduğuna dair birçok örnek vardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 1 Sayı: 1 |