Kur'an'da 29 surenin başında, Arapçadaki hece harflerinden bir kısmı münferit, bazen de diğer harflerle çeşitli bileşimler oluşturacak şekilde kullanılmıştır. Bu tür harfler “kesik harfler” manasına gelen huruf-ı mukatta'a olarak isimlendirilir. Bunların -Bakara ve Âl-i İmran hariç- yer aldıkları bütün sureler Mekkî'dir. Kur'an'daki tertibe göre mukatta'a harflerini içeren sureler şunlardır: Bakara (الم ), Âl-i İmran (الم ), A'raf (المص ), Yunus (الر ), Hud, (الر ), Yusuf (الر ), Ra'd (المر ), İbrahim (الر ), Hicr (الر ), Meryem (كهيعص ), Taha (طه ), Şuara (طسم ), Neml (طس ), Kasas (طسم ), Ankebut (الم ), Rum (الم ), Lokman (الم ), Secde (الم ), Yasin (يس ), Sad (ص), Mü'min (حم ), Fussilet (حم ), Şura (حم عسق ), Zuhruf (حم ), Duhan (حم ), Casiye (حم ), Ahkaf (حم ), Kaf (ق), Kalem (ن) “Sure başlangıçları” olarak da isimlendirilen bu harfler tarih boyunca tartışılan en gizemli konuların başında gelmektedirler. Bunlarla ilgili olarak tefsircilerin yanı sıra kelamcılar ve de tasavvufçuların da kendilerine göre sergiledikleri yaklaşımlar vardır. Ancak bu harfler tefsirin konusu olan Kur’an’da bulunmalarının doğal bir sonucu olarak en fazla tefsir alanında tartışılmışlardır. Kur’an’ın bu unsurlarıyla ilgili olarak, yemin için kullanıldıkları, sureye isim olsunlar diye zikredildikleri vb. görüşler ileri sürülür. Bunların her birinin doğruluk payları varsa da sure başlangıçlarıyla ilgili söylenmesi gerekenin yine de uzağına düşmektedir. Çünkü bu harflerden alınması gereken mesaj bunların dışından değil, bilakis bu harflerin kendilerinden, onların anatomik ve tipografik özelliklerinden çıkarılmalıdır. Bu da her dile mal olan birer ses sembolü olan harflerin tarihçelerine yani onların ortaya çıkışları, hangi varlıklardan esinlenerek çizildikleri, hangi evrelerden geçerek gelişim süreçlerini tamamladıkları ve farklı dilleri kullanan toplumlardaki ses sembolleriyle ortaklıkları vb. hususlarda derinlikli araştırmalara ihtiyaç vardır. Aslında sure başlangıçlarıyla ilgili yapılan yorumların birkaçı istisna edilecek olursa, çoğunun bir şeyler söylemek için ortaya konan görüşler olduğu sezilmektedir. Örneğin bu harflerden bazılarının, başında oldukları surelerin ismi oldukları, yemin için kullanıldıkları, Allah'ın isimlerini sembolize ettikleri veya "İsm-i Azam"dan oldukları vs. şeklindeki çıkarımlar böyledir denebilir. Âlimler söz konusu harflerin bazı anlamlara işaret edip etmedikleri konusunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir. Onlardan bir kısmı, bunların sadece Allah'ın bildiği bazı sırları barındırdıklarını söylerken; diğer bazıları Allah'ın Kur'an'da kullara herhangi bir bilgiyi gizlemesinin uygun olmadığını zira ilahî kitabın beyan için gönderildiğini söylerler. Bu doğrultuda kelamcılar sure başlangıçlarının sırlı anlamlar barındırdıklarına dair bir anlayışı kabul etmezler; çünkü onlara göre Allah'ın kitabında insanların anlamadığı şeylerin olması caiz değildir. Bu makalenin deruhte edeceği hizmetlerden biri de araştırmacılara bu minvalde yol göstermektir. Bu yazıda, başlangıçtan itibaren mukatta‘a harfleriyle ilgili gerek tefsir eserlerinde gerekse de Kur’an ilimleri kitaplarında işaret edilen belli başlı birkaç yaklaşıma işaret edilerek bunların gerçek anlamlarının aslında nerelerde aranması gerektiğine dikkat çekilecektir.
Tefsir Kur’ân Sure Başlangıçları Huruf-ı mukatta‘a Tipografi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 1 |