Bu çalışmanın konusu manaya delâleti kapalı lafızlardan biri olarak bilinen mücmeli tanımlamak ve Kur’ân’da bulunma sebeplerine değinmektir. Makalenin amacı ise Kur’ân’da bulunan mücmel lafızların tebyininde naklin etkisini ve vazgeçilmezliğini ortaya koymaktır. Bu kanaate varmamızı sağlayan en önemli neden, mücmelin “Şâri‘den bir beyan gelmediği müddetçe bilinemeyen lafız” şeklinde yapılan tanımıdır. Bu durumda Kur’ân’da geçen bir mücmelin tefsiri ancak bir Şâri‘ tarafından açıklığa kavuşmaktadır. Öte yandan İslâm dininde Şâri‘ deyince ilk akla birbirinden asla ayrı düşünülemeyen ve birbirlerini tamamlayarak bir bütünü oluşturan Kur’ân-ı Kerîm ve sahih sünnet gelmektedir. Dolayısıyla makalede kullanılan yöntem Kur’ân’da geçen mücmel kelimelerin açıklanmasında öncelikle Kur’ân’ın sonrasında ise Allah Resûlü’nün (s.a.s.) ve ashâbının uygulamış olduğu metotları ve neticede de onların tebyinlerini ortaya çıkarmaktır. Bu bakımdan çeşitli tefsir kaynaklarında “mücmel lafız” olarak ifade edilen kelimenin veya kelime gruplarının bulunduğu âyetler tespit edilmiştir. Bazı müfessirlerin tefsirlerinde âyette geçen söz konusu kelimenin sadece mücmel olduğunu zikredip başka hiçbir açıklamaya gitmedikleri görülürken bazı müfessirlerin ise mücmel lafzın anlamı hakkında bilgi verdikleri görülmüştür. Ayrıca tefsir ve usûl kaynaklarının incelenmesi sonucunda müelliflerin mücmel lafız olarak ifade ettiği bazı âyetlerin birbirinden farklı olduğu tespit edilmiştir. Bu bakımdan mücmel teriminin göreceli bir kavram olduğu kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla Kur’ân’da mücmel kelimenin veya kelime grubunun bulunduğu âyetlerin sayısı kesin olarak bilinmemektedir. Son olarak Kur’ân’da geçen bazı lafızların “mücmel” olarak tanımlanması hususunda müfessirler arasında birlik olmasa da söz konusu kapalı lafızların tebyinleri hakkında zikredilen nakiller değişmemektedir. Bu da âyetlerde özelde “mücmel” genelde “kapalı lafız” olarak zikredilen kelime veya kelimelerin tebyinlerinde Hz. Peygamber (s.a.s.), sahâbe, tâbiîn ve tebe-i tâbiînden gelen nakillere başvurulması gerektiğini bir kez daha vurgulamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 2 |