The newly established Turkish state took over social structure which consisted of oppressed community, peasants who were differentiated and became farm labourers and landlords who became wealthy by taking every opportunity from Ottoman Empire. When the twentieth century came, all the institutions that provided social order in the Ottoman Empire either lost their functions or collapsed. It was necessary to reconstruct the social structure that was deteriorated by the dysfunction and collapse of those institutions. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, the founder of the new Turkish state, believed that the solution to this problem was to start with the villages, where production came to a halt. In this article, the landless peasants issue and villages in the economic develeopment process during the process from the first years of the republic to law of providing lands to farmers of 1945 are analysed.
Yeni kurulun Türk Devleti, Osmanlı İmparatorluğundan, savaşların ağır yükü altında ezilmiş bir halk, farklılaşmış ve ırgatlaşmış bir köylü, her fırsatı değerlendirerek zenginleşmiş ağalardan oluşan bir toplumsal yapıyı devralmıştı. XX. Yüzyıla gelindiğinde Osmanlı’da sosyal düzeni sağlayan kurumların tamamı ya işlevini yitirmiş ya da çökmüş durumdaydı. Bu kurumların işlevsizliği ve çöküntüsüyle çözülen toplumsal yapıyı yeniden inşa etmek gerekiyordu. Yeni Türk devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bu sorunun çözümünün, öncelikle üretimin durma noktasına geldiği köylerden başlamanın gerekliliğine inanıyordu. Bu makalede, Cumhuriyetin ilk yıllarından 1945 Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’na giden süreçte topraksız köylü sorunu ve ulusal kalkınmada köye yöneliş ile ilgili olarak tahliller yapılmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ağustos 2018 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 3 |
Yayının Türü: Uluslararası Akademik Hakemli-Altı Ayda Bir Yayınlanır