Rusya, 16. yüzyıldan itibaren Kafkasya’ya nüfuz etmeye başlamış ve 18. yüzyıl ile birlikte bölgede işgal hareketlerine girişmiştir. Sömürgeci ve yayılmacı bir siyaset izleyen Rusya, bölge halkına da baskı yaparak asimilasyon politikaları uygulamıştır. Bu bağlamda dini, kültürel ve ekonomik anlamda birçok kısıtlama ve zulüm ile karşılaşan Kafkasya halkları, mücadele etseler de bağımsızlıklarını kaybetmişlerdir. Yaşanan bu işgal ve uygulanan politikalar neticesinde 19. yüzyıldan itibaren Kafkasya’dan Anadolu topraklarına göçler yaşanmaya başlamıştır. Bu göçlerin bir kısmı Rus baskısına dayanamayan insanların kendi istekleri doğrultusunda yapılmış, bir kısmı da zorunlu olarak göçe tabi tutulan insanlar tarafından yapılmıştır. 1800’lü yıllarda başlayan ve 1864 Kafkas Sürgünü ile doruk noktasına çıkan göçler neticesinde Anadolu’ya gelen toplulukların önemli bir kısmını da Çerkezler oluşturmuştur. Göç yollarında birçok zorlukla karşılaşan bu insanların binlercesi hayatlarını kaybetmişlerdir. Osmanlı Devleti’ne ulaşabilenlere ise iskân politikaları ile yer yurt tahsis edilmiş, geçimleri için çeşitli çalışmalar yapılmış ve destekler verilmiştir. Osmanlı topraklarına yerleşen Çerkezler de bu toprakları vatanları gibi benimseyip İstiklal Savaşı döneminde Türklerle birlikte mücadele etmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına da katkı sağlamışlardır.
Bu makalede, Kafkasya’nın coğrafyası ve tarihine değinilerek Kafkasya’dan yapılan göç hareketleri ve bu göçler içerisinde de Çerkezlerin durumu incelenmeye çalışılmıştır.
Russia began to penetrate the Caucasus from the 16th century and began its occupation movements in the region with the 18th century. Russia adopted a colonial and expansionist policy and applied assimilation policies by press upon on the people of the region. In this context, the peoples of the Caucasus who faced many restrictions and persecution in religious, cultural and economic terms, lost their independence despite all their struggles. As a result of this occupation and the policies implemented, migrations from the Caucasus to Anatolia began in the 19th century. Some of these migrations were made by people who could not stand the Russian pressure, and some were made by people who were forced to migrate. An important part of the communities that came to Anatolia as a result of the migrations that started in the 1800s and reached their peak with the 1864 Caucasian Exile are Circassians. Thousands of these people who faced many difficulties on their migration routes lost their lives. People who were able to reach the Ottoman Empire were allocated a place to stay with the settlement policies, various studies were carried out for their livelihood and support was given in many issues. Circassians who settled in the Ottoman lands, adopted these lands as their homeland, fought with the Turks during the War of Independence and contributed to the establishment of the Republic of Turkey.
In this article, the geography and history of the Caucasus, the migration movements from the Caucasus and the situation of the Circassians in these migrations were tried to be examined.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 9 |
Yayının Türü: Uluslararası Akademik Hakemli-Altı Ayda Bir Yayınlanır