İttihat ve Terakki Partisi Osmanlı Devleti’nin son dönemine damgasını vurmuş bir siyasi oluşumdur. Bu partinin önde gelen üç ismi olan Enver, Talat ve Cemal Paşalar devlet yönetiminde hızla yükselerek ülkenin geleceğini tayin edebilecek güce erişmişlerdir. Öyle ki; 28 Haziran 1914 tarihinde Avusturya-Macaristan veliahdı Ferdinand’ın öldürülmesiyle patlak veren Birinci Dünya Savaşı’nda, Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa dâhil olmasında onların kararı etkili olmuştur. Dört yıl süren savaşın sonunda Osmanlı Devleti’nin ateşkes istemek durumunda kalması sebebiyle İttihat ve Terakki Partisi’nin iktidarı da son bulmuştu. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin mağlup olan tarafta yer almış olması kamuoyunda ciddi biçimde eleştirileceği gibi bu yenilgiye devlet yönetimi içinde sorumlu ya da sorumlular aranacağı bir gerçekti. Ayrıca İtilaf güçlerinin ülkeyi savaşa sokmakla sorumlu tutacağı kişileri söz hakkı dahi vermeden cezalandıracağı da biliniyordu. Bu noktada Enver, Talat ve Cemal Paşalar 1 Kasım 1918’de ülkeyi terk etmek durumunda kaldılar. Hayatlarına yurtdışında devam eden Paşalar, Ermeni Tehciri’nden ötürü Ermenilerin takibinde olmuşlardı. Talat Paşa 15 Mart 1921’de Berlin’de, Cemal Paşa 21 Temmuz 1921’de Tiflis’te suikasta kurban gitmişler; Enver Paşa ise 4 Ağustos 1922’de Türkistan’ın Çegan Tepesi’nde Bolşeviklerle giriştiği bir çatışmada öldürülmüştü. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’yle karşıt saflarda yer alan Fransa’da basın, Osmanlı Devleti’nin savaşa dâhil olmasından savaşın bitimine kadar Enver, Talat ve Cemal Paşaları ciddi biçimde eleştirmişti. Paşaların öldürüldüğü tarihler, aynı zamanda Fransız basınının Anadolu’daki Milli Mücadele Hareketi’ne bakışının müspet yöne evirilmeye başladığı dönemlere denk gelmekteydi. Bu çalışmada Enver, Talat ve Cemal Paşaların öldürülmeleriyle ilgili Fransız gazetelerinde çıkan haberler ve yapılan yorumlar irdelenmektedir.
İttihat ve Terakki Partisi Osmanlı Devleti’nin son dönemine damgasını vurmuş bir siyasi oluşumdur. Bu partinin önde gelen üç ismi olan Enver, Talat ve Cemal Paşalar devlet yönetiminde hızla yükselerek ülkenin geleceğini tayin edebilecek güce erişmişlerdir. Öyle ki; 28 Haziran 1914 tarihinde Avusturya-Macaristan veliahdı Ferdinand’ın öldürülmesiyle patlak veren Birinci Dünya Savaşı’nda, Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa dâhil olmasında onların kararı etkili olmuştur. Dört yıl süren savaşın sonunda Osmanlı Devleti’nin ateşkes istemek durumunda kalması sebebiyle İttihat ve Terakki Partisi’nin iktidarı da son bulmuştu. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin mağlup olan tarafta yer almış olması kamuoyunda ciddi biçimde eleştirileceği gibi bu yenilgiye devlet yönetimi içinde sorumlu ya da sorumlular aranacağı bir gerçekti. Ayrıca İtilaf güçlerinin ülkeyi savaşa sokmakla sorumlu tutacağı kişileri söz hakkı dahi vermeden cezalandıracağı da biliniyordu. Bu noktada Enver, Talat ve Cemal Paşalar 1 Kasım 1918’de ülkeyi terk etmek durumunda kaldılar. Hayatlarına yurtdışında devam eden Paşalar, Ermeni Tehciri’nden ötürü Ermenilerin takibinde olmuşlardı. Talat Paşa 15 Mart 1921’de Berlin’de, Cemal Paşa 21 Temmuz 1921’de Tiflis’te suikasta kurban gitmişler; Enver Paşa ise 4 Ağustos 1922’de Türkistan’ın Çegan Tepesi’nde Bolşeviklerle giriştiği bir çatışmada öldürülmüştü. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’yle karşıt saflarda yer alan Fransa’da basın, Osmanlı Devleti’nin savaşa dâhil olmasından savaşın bitimine kadar Enver, Talat ve Cemal Paşaları ciddi biçimde eleştirmişti. Paşaların öldürüldüğü tarihler, aynı zamanda Fransız basınının Anadolu’daki Milli Mücadele Hareketi’ne bakışının müspet yöne evirilmeye başladığı dönemlere denk gelmekteydi. Bu çalışmada Enver, Talat ve Cemal Paşaların öldürülmeleriyle ilgili Fransız gazetelerinde çıkan haberler ve yapılan yorumlar irdelenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 9 |
Yayının Türü: Uluslararası Akademik Hakemli-Altı Ayda Bir Yayınlanır