Şehirler, bir toplumda meydana gelen sosyal, siyasi, ekonomik ve idari alandaki değişikliklerin en önemli tanıklarıdır. Hatta şehirler yaşanılan coğrafyanın hafızası gibidir. Genel olarak Şehir tarihi konusunda ilk çalışmalar Batı’da başlamıştır. Türkiye’de ise şehir tarihi konusundaki çalışmalar çok daha sonra gerçekleşmiştir. Avrupa’da şehir tarihi bir disiplin olarak gelişirken, Türkiye’de bu konudaki çalışmalar henüz çok yenidir. Hatta şehir tarihinin bir bilim olup olmadığı dahi tartışma konusu olmuştur. Bütün bunlara rağmen son dönemlerde bu konudaki çalışmalara öncülük eden tarihçiler vardır. Bu çalışmada Avrupa’da başlayan şehir tarihi çalışmalarının, daha sonraki süreçte Türkiye’deki yansımaları üzerinde durulmaktadır.
Cities are the most important witnesses of the social, political, economic and administrative changes that occur in a society. In fact, cities are like the memory of the geography where one lives. In general, the first studies on the history of the city started in the West. In Türkiye, the studies on the history of the city took place much later. While urban history is developing as a discipline in Europe, studies on this subject in Türkiye are still very new. It has even been a matter of debate whether the history of the city is a science or not. Despite all this, there are historians who have pioneered studies on this subject in recent times. In this study, the reflections of the urban history studies that started in Europe in the later period in Türkiye are emphasized.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 18 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 11 |
Yayının Türü: Uluslararası Akademik Hakemli-Altı Ayda Bir Yayınlanır