Biyosensörler, bünyesinde biyolojik bir algılayıcısı
bulunan ve bir fizikokimyasal çeviriciyle birleştirilmiş olan analitik cihazlar
olarak tanımlanmaktadır. Bir biyosensör temel olarak biyoreseptör, dönüştürücü
ve elektronik kısımdan oluşmaktadır. Biyoreseptör olarak en çok enzimler olmak
üzere, nükleik asitler, mikroorganizmalar, organeller ve antikorlar gibi
değişik biyomoleküller kullanılmaktadır. Dönüştürücü olarak en çok;
elektrokimyasal elektrotlar, optik fiberler, transistörler, termistörler ve
piezoelektrik kristaller kullanılmaktadır. Biyosensörlerin, eczacılık, tıp,
tarımsal üretim, gıda işleme ve çevresel izleme faaliyetleri, askeri savunma
sanayi gibi pek çok alanda uygulanma imkânı vardır. Biyosensörler, insanlarda, bitkilerde,
hayvanlarda, gıdalarda, toprak, hava ve suda; pestisitler,
antibiyotikler, patojenler, hastalıklar, toksinler, proteinler ve daha
fazlasının spesifik, hassas ve hızlı
ölçümünü sağlarlar. Biyosensörler düşük maliyet, hızlı sonuç ve yerinde analize
imkân sağladığından özellikle çevresel analizlerde ve proses kontrollerinde
diğer klasik analiz yöntemlerine göre önemli bir avantaj sunmaktadır. Biyosensörler
sayesinde hastalıkların teşhisi, gıdaların kalite kontrolü, pestisitlerin veya
zehirlerin belirlenmesi, sudaki organik kirliliklerin ölçülmesi, toksik
maddelerin, ağır metallerin, patojenlerin tespiti kısa sürede
gerçekleşmektedir. Böylece erken müdahale ile hastalıklar ileri safhalara
geçmeden tedaviye başlamak mümkün olmaktadır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 13 Sayı: 3 |
Tarım Makinaları Bilimi Dergisi, Tarım Makinaları Derneği tarafından yılda 3 sayı olarak yayınlanan hakemli bilimsel bir dergidir.