‘Çalışma’ eylemi bireyin insani bir çabasıdır ve bir meta olmak yerine; saygıyı hak eden bir eylemdir. Üretim küresel bir faaliyettir ve normları bulunmalıdır. ILO gibi uluslararası kurumlar çalışma için normlar oluşturmuş; işçi ve işverenler arasında denge kurmayı amaçlamıştır. Toplu sözleşmeler, çalışmayı düzenleyen platformlardır. Çeşitli ülkelerde farklı uygulamalar bulunsa da, AB ülkelerinde sistem; işçi işveren sendikaları ve sosyal gruplardan oluşan üçlü bir oluşum üzerinden tanımlanabilir. AB’nin rolü, ILO ve AB tarafından oluşturulmuş düzenlemeleri her ülkenin sosyal, politik ve sanayi ilişkileri bağlamında şekillendirmektir. İnşaat sektöründe Meslek Eğitim ve Yetiştirme Sistemleri toplu sözleşmelerin öne çıkan konularındandır. Mavi yakalıların meslek eğitimi, üretim ve istihdam politikaları, sosyoloji ve ekonomi doğrultusunda değişmektedir. Sektörde meslek eğitimi, üretim yapısı ve çeşitli aktörlerin ilişkileri toplu sözleşmelerle düzenlenebilmektedir. Yapım işinin taşınmayı gerektirmesi barınma gibi ihtiyaçları beraberinde getirmekte; teslim tarihine odaklı geçici çalışma, hava koşulları ve her yapının karakterine bağlı üretim şartları hukuki düzenlemeler gerektirmektedir. Toplu sözleşmeler iş hakları ve mesleki eğitim açısından; üretim koşullarında sağlık ve güvenliğin sağlanabilmesi için önemlidir. Ayrıca kaliteli üretimin sağlanması bakımından da dikkat çeker. Bu çalışma, AB çerçevesinde ekonomik önemi olan inşaat sektörünü toplu sözleşmeler ve meslek eğitimi bakımından Türkiye Hollanda örneklerini karşılaştıracaktır.
İnşaat sektörü toplu sözleşmeler Meslek Eğitim ve Yetiştirme Sistemleri AB Hollanda Türkiye
‘Working’ is regarded as a humanitarian effort; requiring respect due to ‘labour is not a commodity’ principle. Organizations such as ILO have been established to set standards for labour. Despite there are different applications, the system consists of employee unions and employer associations and social partners in Europe. The EU monitors member states where applications differ due to economic, politic and industrial backgrounds. In the industrial relations, VET Systems are crucial. Learning is stil either craft or training-based linked to employment policies, cultures and economic profiles. The construction industry urges for collective agreements due to its labour nature; since the industry demands for variety of professions within organizational chains. The mobility requiring security, temporary building process coping with deadlines, climate, dangerous labour in addition to specific demands for particular skills and unique production chains require special regulations. Therefore, bargaining leads to labour rights and workers’ training to achieve more qualified products or safety reasons; as well as a tool to increase economical activity and revise industry’s image. The Netherlands and Turkey are compared to analyse industry’s prosperity in EU.
Construction industry collective agreements VET Systems European Union the Netherlands Turkey
Diğer ID | JA39ZD83ZJ |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 6 Sayı: 9 - Cilt: 6 Sayı: 9 |