Bu makale, İmam-ı Rabbânî’nin (ö. 1034/1624) el-Mektûbât isimli eseri çerçevesinde Nakşibendiyye yoluna mensup olan bir mürîdin riayet etmesi gereken âdâbı ortaya koymayı hedeflemektedir. Çalışmada genel olarak tarama modeli benimsenmiş olup literatür taraması ve doküman incelemesi yöntemleri kullanılmıştır. Bu çerçevede İmam-ı Rabbânî'nin mektuplarından derlenen üç ciltlik el-Mektûbât isimli eser taranmış, özellikle tarîkat mensuplarına yazılan mektuplar tespit edilmiş ve bu mektuplarda dile getirilen müritlik âdâbı ortaya konmaya çalışılmıştır. İmâm-ı Rabbânî'ye göre mürîdin manen mesafe almasındaki en önemli faktör şeyhtir. Bu yüzden mürîd, öncelikle intisâb ettiği şeyhin, irşâda ehil hakîkî bir şeyh olmasına dikkat etmelidir. Doğru şeyhe intisâb ettikten sonra mürîde düşen, nasuh bir tövbe ile tövbe edip şeyhine tam manada teslim olmaktır. Bu teslimiyet, “fenâ fi’ş-şeyh” diye tabir edilen tarzda olmalı; yani mürîd, kendi irâdesini şeyhinin irâdesinde yok etmeli ve yaptığı her şeyi onun talimatıyla yapmalıdır. Mürîd, mümkün mertebe şeyhinin sohbetinde bulunmaya çalışmalı, onunla sürekli irtibat hâlinde bulunmalı; ona hürmet etmeli ve mensubu bulunduğu tarîkatın prensiplerine bağlı kalıp başka tarikatların uygulamalarına iltifat etmemelidir. Ayrıca mürîd, kerâmet meraklısı olmamalı, daima istikâmet üzere bulunmaya çalışmalı, takvâ ve verâ sahibi olmalı, elde ettiği her türlü kemâlâtı şeyhinden bilmelidir. Mürîdin mânevî terakkisi, onun bu şartlara riayet etmesine bağlıdır. Aksi takdirde maksada vâsıl olmak imkan dâhilinde değildir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 24 Sayı: 47 |
Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.