Şâir olsaydım hocam için mersiyeler yazar, târihler düşürür, bütün meziyetlerini mısralarda noktalamak isterdim. O, gençleri sa‘ye, gayrete getiren, tefekküre sevkeden, cemâat rûhunu perçinleyen bir izdi. O, hayatını îmanlı gençlerin yetişmesine ve kıbleye çevrilen yüzlerin çoğalmasına vakfetmiş eşsiz bir insandı. “Dünyaya tekrar gelme imkânı olsaydı, yine muallim olmak isterdim.” cümlesini sık sık tekrarlayan Mâhir Hoca, mesleğine karşı olan derin muhabbetini dile getirirdi. Onun sınıf kürsüsünde ayakta, sağ elini havaya kaldırmış bir durumda, pür heyecan şu cümleleri söylediğini her an duyar gibi oluyorum: Din, cemiyet dinidir! Müslüman, başkasının elinden tutan insan demektir. Hakk’ın rızâsı, kulun rızâsına bağlıdır. Allah’ı memnun etmek için, kulu memnun etmek lâzımdır… Mâhir Hoca ders ve sohbetlerinde umûmiyetle İslâm’ın içtimâî cihetini îzah eder, bütün meselelerin bu prensip çerçevesinde değerlendirilmesini söylerdi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 24 Sayı: 47 |
Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.