Öğrencilik yıllarımda Mahir Hoca’nın çeşitli vesilelerle farklı mekânlarda yaptığı sohbetlere katılır ve bu sayede Hoca ile bir araya gelme imkânını bulurdum. Ancak münasebetlerimizin yoğunluk kazanması, kurucusu ve müdürü olduğu Fatih Koleji’ne mezuniyetim sonrasında beni davet etmesiyle başladı. Hoca bir eğitimciydi ve bu konuda derin bir tecrübesi vardı. Bu bilgi ve tecrübesini örnek bir eğitim kurumu kurarak hayata geçirmenin hayalini de hep canlı tutmuş. Darü'l-Kur'an'ın kurucusu Eşref Osmanağaoğlu bu vakfın yeni yapılan binasında bir kolej açmaya karar vermiş ve Mahir Hoca'yı bu kolejin kurucu müdürü olarak görev almaya ikna etmiş. Ben kolejin kadrosuna, açılışından 2-3 sene sonra dâhil oldum. Hoca burada eski öğrencilerinden çok yetkin bir kadro toplamıştı. O tarihlerde özel bir eğitim kurumu kurulduğunda muadelet, yani bugünkü tabirle denklik hemen verilmezdi. Biz her sene birkaç ay süren bir teftişten sonra bir sınıfın denkliğini alabiliyorduk. Ben göreve başladıktan sonra da lise 2 ve 3. sınıfların denkliğini aldık. Ancak, son sınıfımız henüz denkliğini almadığı için, talebeler bir devlet lisesinde mezuniyet imtihanlarına girmek zorunda kaldılar. İlk mezunlarımız bu sınavlarda büyük bir başarı göstererek çok prestijli fakültelere girmeye hak kazandılar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 24 Sayı: 47 |
Tasavvuf İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.