Çocukluk
çağı kanserlerinde sağ-kalım sonrası kardiyovasküler hastalık riski kontrol
gruplarına göre 8-10 kat daha fazla bulunmuştur. Bu konuda yapılan çalışmalar
kardiyovasküler hastalıklardan ölüm riskinin tedavi tamamlandıktan 5-10 yıl
sonra belirgin arttığını, tanı üzerinden 30 yıldan uzun süre geçen hastalarda
kardiyak toksisiteye bağlı hastalıkların en önemli mortalite nedeni olduğunu
göstermiştir. Bu nedenle tedavi sırasında ve sonrasında hastaların düzenli
takibi gerekmektedir. Örneğin, antrasiklin tedavisi verilen ve tedavi üzerinden
10 yıldan uzun süre geçen hastaların yaklaşık yarısında, hiçbir semptom
bulunmasa bile subklinik kardiyak hastalık bulunmaktadır. Sağ-kalım sonrası tüm
hastalar dikkate alındığında bu rakam %25’in üzerindedir. Bu sonuçlar subklinik
bulguların yıllar içerisinde kötüleşeceğini göstermektedir. Çocuklarda
kemoterapiye bağlı toksisiteyi ve uzun dönemde toksisitenin nasıl
sonuçlanacağını tahmin etmek her zaman mümkün değildir. Direkt miyokard hasarı
yanında miyokardiyal fonksiyon kaybı yada vasküler hemodinaminin bozulması gibi
kemoterapiye bağlı değişiklikler kardiyovasküler sistemi etkileyebilir. Kardiyovasküler
sistem ayrıca radyasyon hasarına da açıktır. Temel mekanizma interstisyel
fibrozis gelişmesidir. Tedavisi devam eden hastalarda kardiyovasküler sistem
ile ilgili bazal değerlerin elde edilmesi ve erken bulguların saptanabilmesi
amacıyla düzenli aralarla tanısal değerlendirme yapılmalıdır. Tedavisi
tamamlanan hastalarda ise genel kabul görmüş yaklaşım asemptomatik hastalarda bu
değerlendirmenin 5 yılda bir yapılması, semptomatik hastalarda ise semptomlar
başladığında yapılarak bulgulara göre sıklığının belirlenmesi gerektiği
şeklindedir. Ayrıca en düşük etkili dozun belirlenmesi, alternatif doz ve
uygulama metodlarının geliştirilmesi, protokollere kardiyak koruyucu ajanların
eklenmesi, radyoterapi kullanımı ve dozunun azaltılması ile kardiyak
toksisiteye bağlı hastalık insidansının azaltılması üzerine yeni tedavi
protokolleri geliştirilmelidir. Sağ-kalım sonrası obezitenin önlenmesi,
metabolik sendrom ve hipertansiyon ile mücadele, hiperlipideminin önlenmesi,
erken ateroskleroz gelişiminin takibi, aritmi açısından dikkatli olunması,
sigara, alkol kullanımı ve madde alışkanlığı ile mücadele de önemlidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İç Hastalıkları |
Bölüm | REVIEW |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 6 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |