Destanlar içinde doğduğu milletin dünya görüşünü, evren tasavvurunu, insan ve toplum anlayışını yansıtır. Destanda yer alan kahramanlar da söz konusu zihniyeti temsil eden model şahsiyetlerdir. Destan kahramanlarının zalimce tutum ve davranışları ya da adalet timsali olmaları hiç şüphesiz içinde doğdukları toplumun inanç ve değerlerinden bağımsız olarak ortaya çıkmaz. Bu çerçevede Sarı Saltık da mensubu olduğu toplumun inanç ve değerlerini yansıtmaktadır. O, adaleti hâkim kılma mücadelesi vermiş bir destan kahramanıdır. İnşa edilmek istenen adil toplumun yolu ilim, akıl ve aşktan geçer. Söz konusu yolda mücadele etme görevi ise dedesi Battalgazi’de olduğu gibi rüyada verilir. Türk geleneğinde rüya, gelecek için yol gösteren bir rehber ve ülkünün müjdeleyicisidir. Destanlarımızda ülkü, evvela rüyada görülür; sonra da hakikate dönüşür. Yazımızda rüyalar yoluyla görevlendirmenin bir gelenek halinde nasıl intikal ettiği ve fetih mücadelesinin hangi esaslar üzerine temel¬lendirildiği Sarı Saltık’ın şahsında incelenmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Ağustos 2017 |
Gönderilme Tarihi | 18 Temmuz 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 116 Sayı: 229 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.