Bu makalenin amacı, Osmanlı bilgini olan Mehmed Birgivi’nin eserlerindeki anatomik takvâ ve ahlak ilişkisini temel alan bazı pratik ahlak temalarının semantik analizlerini yapmaktır. Birgivi’nin hayatı, eserleri ve kişiliğiyle ilgili kısa bilgiler verilerek başlanan makalede, belirlenen pratik ahlak temalarının semantik analizleri, ‘iyi ahlak’ ve ‘kötü ahlak’ ile mistik yaşamın merkezinde bulunan takvâ olgusu arasındaki ilişki dikkate alınarak yapılmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda ‘(i) sabretmek, (ii) alçak gönüllü olmak, (iii) israf etmemek (iv) hoşgörülü olmak ve (v) bid’atlerden arınmak’ gibi iyi ahlaka vurgu yapan etik ve mistik değerler ile ‘(i) kibirlenmek, (ii) haset etmek, (iii) kötü zanda bulunmak, (iv) gösteriş yapmak ve (v) cimrilik etmek’ gibi kötü ahlaka vurgu yapan etik ve mistik problemler, takvâ yaşantısıyla ilişkilendirilerek ele alınmıştır. Makalede, takvâ ve ahlak ilişkisi bağlamında anatomik bir takvâ anlayışını vurgulayan Birgivi’nin eserlerinde: (a)-takvâlı olmayı, iyi ahlaklı olmak biçiminde yorumladığı; (b)-takvâlı bir dinsel yaşamın bireyin biyo-psiko-sosyo-teolojik kapasitesi oranında mümkün olabileceğinin altını çizdiği ve (c)-Osmanlı Devleti’nin acil çözüm bekleyen ‘rüşvet alınması, alan uzmanlığı yetersizliğinin onaylanması ve her türlü bid'atin yayılması’ gibi psiko-sosyo-teolojik içerikli sorunlara, etik ve mistik değerler çerçevesinde pratik çözüm önerileri içeren ‘bireysel ve sosyal ahlak reçeteleri’ sunmaya çalıştığı saptanmıştır. Sonuç olarak Birgivi’nin salt anlamda derin ve yoğun felsefik temelli teorisyen bir ahlakçı ve teolog olmaması, kesinlikle onun bir eksikliği değildir. Psiko-sosyo-pedago-antropo-teolojik düşünsel arka plandan hareketle İmam Birgivi, takvâ bilincinin oluşması için pratik ahlak temaları bağlamında gerekli olan etik öğretiler üzerinde duran ve yaşadığı Osmanlı toplumunun sosyal, siyasal ve dinsel durumuyla ilgili içinde bulunduğu kötü koşullara sahip olduğunu düşünen bir sosyal ahlak aktivistidir. Birgivi, İslam teolojisindeki tasavvufi yaşamın merkezinde yer alan ‘takvâ’ olgusunu dikkate alarak Müslüman bireyin gündeminden hiç düşmeyen ahlak problemleriyle ilgili içinde yaşadığı toplumda bir farkındalık oluşturmaya çalışmıştır. Böylelikle, bireysel ve sosyal ödev ve görevlerini yaptırıp özelde toplumun mutluluğunu sağlamayı hedefleyen Birgivi, genelde ise içinde yaşadığı 16. yüzyıldaki Osmanlı toplumunun daha ümit dolu ve yaşanabilir bir coğrafya olmasını arzu etmiştir.
Din psikolojisi Mehmed Birgivi İyi ahlak Kötü ahlak Mistik yaşam Takva
The aim of the article is to make semantic analyses of a number of practical moral themes that are based on the anatomical relationship between taqwā/piousness and morality in the works of Mehmed Birgiwī, an Ottoman scholar. In the article, beginning with the brief information about Birgiwī’s life, works and personality, the semantic analyses of practical moral themes have been performed by considering the relationship between good/bad character and the phenomenon of taqwā in the center of mystical life. In this context, it has been discussed that ethical and mystical values which emphasize good morals such as ‘(i) to be patient, (ii) to be humble, (iii) not to be wasteful (iv) to be tolerant and (v) to be free from the bid’ah (innovation)’ as well as ethical and mystical problems which emphasize bad character such as ‘(i) to be arrogant, (ii) to be jealous, (iii) to be bad suspicion, (iv) to be hypocrisy, and (v) to be stingy in relation to the life of taqwā. In conclusion, it has been determined that in his works, emphasizing the concept of an anatomical taqwā in the context of taqwā and morality, (a) he interprets to be in line with taqwā as having good morals; (b) underlines that a religious life based on taqwā is possible in proportion to the bio-psycho-socio-theological capacity of the individual and (c) tries to offer ‘individual and social ethic prescriptions’ containing practical solutions in the context of ethic and mystical values to the psycho-socio-theological problems that need urgent solutions in the Ottoman state such as ‘taking bribes, approval of inadequacy of field expertise, and the spread of all kinds of bid’ah’. As a result, it is certainly not a shortcoming of Birgiwī that he is not simply a moralist nor a theologian with a deep and intense philosophical basis. Based on the psycho-socio-pedago-anthropo-theological intellectual background, Imām Birgiwī is a moral activist who emphasizes the ethical teachings necessary in the context of practical moral themes for the formation of taqwā consciousness and thinks that the Ottoman society he lived in had bad conditions concerning the social, political and religious situation. Birgiwī has tried to create an awareness in the society he lives in regarding the moral problems that never fall from the agenda of the Muslim individual, taking into account the ‘taqwā’ phenomenon, which is at the center of Sūfī life in Islamic theology. In this way, Birgiwī, aiming to ensure the happiness of the society in particular by performing his individual and social works and duties, and in general he wanted the 16th century Ottoman society to become a more hopeful and livable geography.
Psychology of religion Mehmed Birgiwī Good morals Bad character Mystical life Taqwā
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 4 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 2 |
Türk Din Psikolojisi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.