This article aims to describe the views of certain Muslim psychologists who studied psychology in the Islamic world between 800 and 1406. In this context, first (a) the views of Hārith al-Muḥāsibī, who made use of the word nafs for the first time in a purely psychological sense, (b) Ibn Miskawayh, who focused on metaphysics and the powers of the soul and tried to recognize human behavior by observation, (c) al-Kindī, who is known for his psychological studies such as the psychology of dreams, the content and functions of the mind, (d) Alpharabius, who is known for his systematic studies on the concept of happiness, revelation and dream psychology, (e) Ibn Ṭufail, who laid the foundations for mental development stages, (f) Al-Raghib al-Isfahānī, who studied the natural, animalistic and moral aspects of man, and the virtues that constitute moral integrity, (g) Avicenna, who touched on subconscious events, and the relationship between spiritual and bodily events, (h) Ibn Ḥazm, who worked on the causes for and solutions of mental problems such as sadness and obsessions, (i) Abū Bakr al-Rāzī, who dealt with personality and character disorders and conducted psychological studies on treatment methods by including psycho-somatic studies, (j) Balhi, who associated mental problems with bodily ailments, (k) Algazelus, who revealed the principles of Islamic psychology, (l) Fakhr al-Dīn al-Rāzī, who studied psychology over the soul-body relationship, the state of the soul after death, etc. (m) Ibn Qayyim al-Jawziyya, who worked on psychological subjects such as contentment, jealousy, foresight, fear and surprise, and lastly (n) in addition to character education, bn Khaldūn, who studied on psychological causality and factors leading to unconscious motivation are included. As a result of this article, which deals with the important contributions of Islamic psychologists, whose names are given, to the science of psychology; (i) In the tradition of Islamic thought, studies on the subject started from the 7th century; (ii) Muslim researchers and thinkers began their efforts to understand psychological phenomena and events within the framework of the interest and curiosity aroused by both Quranic verses and foreign cultural products, and (iii) Although a modern scientific tradition has not developed systematically in the Islamic culture, it has been determined that the effort to understand and explain the spiritual world and life of the human continues in some way.
Bu makale, İslam dünyasında 800 ile 1406 yılları arasında psikolojiyle ilgili çalışmalar yapan bazı Müslüman psikologların görüşlerini betimlemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda, makalede ilk olarak (a) nefis kelimesini salt psikolojik anlamda ilk kez kullanan Haris el-Muhasibi’nin görüşleri verildikten sonra (b) metafizik ve ruhun güçleri üzerine yoğunlaştıran ve insanın davranışlarını gözlemleyerek tanımaya çalışan İbn Miskeveyh’in, (c) rüya psikolojisi, aklın içeriği ve fonksiyonları gibi psikoloji çalışmalarıyla bilinen Kindi’nin, (d) mutluluk kavramı, vahiy ve rüya psikolojisi konusunda sistemli çalışmalarıyla tanınan Farabi’nin, (e) zihinsel gelişim evrelerinin temelini atan İbn Tufeyl’in, (f) insanın tabii, hayvani ve ahlaki yönlerini inceleyerek ahlaki bütünlüğü oluşturan erdemler hakkında çalışmalar yapan Ragıb el-İsfahani’nin, (g) bilinçaltı olaylara değinen, ruhsal ve bedensel olaylar arasındaki ilişkiye temas eden İbn Sina’nın, (h) hüzün ve obsesyon gibi ruhsal problemlerin sebepleri ve çözümleri üzerine çalışmalar yapan İbn Hazm’ın, (i) psiko-somatik çalışmalara yer vererek kişilik ve karakter bozukluklarına değinen ve tedavi yöntemleri üzerine psikolojik çalışmalar yapan Ebu Bekr er-Razi’nin, (j) ruhsal problemler ile bedeni rahatsızlıkları ilişkilendiren Belhnin, (k) İslam psikolojisinin esaslarını ortaya koyan Gazali’nin, (l) ruh-beden ilişkisi ve ölüm sonrası ruhun durumu vb. alanlarda psikoloji çalışmaları yapan Fahreddin Razi’nin, (m) hoşnutluk, kıskançlık, feraset, korku ve hayret gibi psikolojik konularda çalışmalar yapan İbn Kayyım el-Cevziyye’nin, (n) karakter eğitiminin yanı sıra psikolojik nedensellik ve bilinçdışı güdülenmeye yol açan etmenler üzerinde İbn Haldun’un çalışmalarına yer verilmiştir. İsimleri verilen İslam düşünürlerinin, psikoloji bilimine yaptıkları önemli katkıları ele alan bu makalede sonuç olarak; (i) İslam düşünce geleneğinde, 7. yüzyıldan itibaren konu üzerine çalışmaların başladığı; (ii) Müslüman araştırmacı ve düşünürlerin, gerek Kur’an ayetleri ve gerekse yabancı kaynakların oluşturduğu ilgi ve merakla psikolojik olgu ve olayları anlamaya dönük çabalarının başladığı ve (iii) İslam kültüründe, insanın kişilik özellikleri, ruhsal yaşantısı ve davranışlarını sistemli olarak inceleyen modern anlamda bilimsel bir gelenek gelişmemişse de, insanın ruhsal dünyasını ve yaşantılarını anlama ve açıklama çabasının bir biçimde devam ettiği saptanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 5 |
Türk Din Psikolojisi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.