17. yüzyılın sonlarından itibaren ortaya çıkan ve 1726 yılında da hükümet tarafından resmen bazı hanedan sahiplerine görev verilmesiyle yerli ailelerin ön plana geçme mücadeleleri sonucunda gelişmeye başlayan ayanlık müessesesine Osmanlı Devleti, birçok eyalete, o eyaletler içindeki güçlü konumdaki kesimlere bazı imtiyazlar vermek zorunda kalmıştır. Bu nedenle güçlü kesimler merkeze karşı, Anadolu ve Rumeli’nin çoğu bölgesinde bağımsız olarak kabul edilebilecek siyasi egemenlik alanları oluşturmuşlardır. Böylece ayanlar, 18. yüzyılın ortalarına doğru ilk önce önemli sancak ve kazalarda daha sonra da Anadolu’nun neredeyse her yerinde görülmeye başlanmıştır. Bu çerçevede ayan tarzı eyalet yönetimi doğmaya başlamış, daha yoğun nüfuslu yaşam alanlarından kasabalara hatta köylere kadar her bölgenin varlık sahibi ve nüfuslu kişilerinin, merkezi hükümetten aldıkları sorumluluk bağlamında kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturmaları sosyal açıdan bir zorunluluk durumuna gelmiştir. Gittikçe artan ayanlık müessesesi merkezi gücü sorgular duruma gelmiştir. Osmanlı Devleti kuruluş yıllarından itibaren merkezi gücü ön planda tutan bakış açısına sahiptir. Bu çalışma da merkez-çevre ilişkisi bağlamında bir döneme damga vuran ayanların ortaya çıkışı, gelişimi ve etkileri üzerinde durulacaktır.
The establishment of ayanlik, which emerged from the end of the 17th century and after some dynasties were officially assigned by the government in 1726, began to develop as a result of the struggle of local families to come to the fore. As a result, the Ottoman Empire had to give some concessions to many provinces and to the powerful groups within those provinces. For this reason, powerful sections have formed political sovereignty areas that can be considered independent in most regions of Anatolia and Rumelia against the center. Thus, towards the middle of the 18th century, ayans began to be seen first in important sanjaks and kazas, and then in almost every part of Anatolia. In this framework, ayan-style state administration began to emerge. it has become a social necessity for the wealthy and populated people of every region, from more densely populated living areas to towns and even villages, to create a hierarchy within themselves in the context of the responsibility they take from the central government. The increasing instütion of ayanlik has come to question the central power. The Ottoman Empire has a perspective that prioritizes central power since its foundation. In this study, the emergence, development and effects of the ayans that left their mark on a period in the context of the center-periphery relationship will be emphasized.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |