AB üyesi olan Romanya’dan Fransa’ya göç eden göçmenlere dahi Fransa, AB’nin birlik içi serbest dolaşım hakkı gibi yasalarını göz ardı ederek ayrımcı politikalar uygulamıştır. Fransa, ülkeye faydası olacak kali�iye göçmenleri seçmiş, diğerlerinin ise ülkeye girişini son derece zorlaştırmıştır. Ayrıca yine bu dönemde bir ulusal kimlik tartışması meydana gelmiş, göçmenlerin Fransız toplumuna uyumuna verilen önem artmıştır. Bu uyumu sağlamaya yönelik toplumda bazı yaptırımlar uygulanmıştır. Laiklik değerine tehdit olarak görülen “başörtüsü” gibi tüm dini objelere karşı çeşitli yasaklar ve dışlamalar meydana gelmiştir (s. 22). Böylelikle toplum üzerinde bir ulusal kimliğe tehdit algısı yaratılmıştır. Birçok göçmenin sınır dışı edilmesini düzenleyen yeni yasalar getirilmiş ve dönemin içişleri bakanı tarafınca da yıllık 200 bin kişiye verilen yasal oturum hakkının 20 bin kişiye indirilmesi teklif edilmiştir (s. 25). Devletin bu söylem ve uygulamaları Fransız olmayana karşı yabancı düşmanlığını yaymış ve derinleştirmiştir. Son olarak yaşanan Charlie Hebdo saldırısı
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Kitap Değerlendirme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Temmuz 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 2 Sayı: 2 |