Ehl-i hadis, nasları zâhire göre anlamayı esas alan ekollerin ortak adıdır. Hem erken dönemde ortaya çıkan Ehl-i Sünnet mensubu hadisçiler hem de XIX. asırda Hindistan’da beliren ekol, kendilerini tanımlarken Ehl-i hadis kavramını kullanmıştır. Farklı zaman ve şartlar altında şekillenen bu ekollerin ortak yönleri olduğu gibi farklı prensipleri de mevcuttur. Bu sebeple klasik Ehl-i hadis ekolü tam olarak tespit edilmeli, sonrasında Hindistan Ehl-i hadisi ile ortak ve farklı yönleri ortaya konmalıdır. Hindistan Ehl-i hadisi ile ilgili yapılan araştırmaların genelinde hoca talebe ilişkisi üzerinde durularak, Hindistan Ehl-i hadisi, Vehhâbî hareketin bir devamı olarak görülmüştür. İlk dönem Ehl-i hadisi ile Hindistan Ehl-i hadisi arasındaki irtibatı netleştirmek için yapılan bu araştırmada ilk önce iki ekolün farklı yaklaştığı konular tespit edilmiştir. Sonrasında bu fikirlerin ortaya çıkışları incelenerek iki ekol arasındaki ilişki tespit edilmeye çalışılmıştır. Yapılan çalışmada, Hindistan Ehl-i hadisi’nin kendisini tanımlarken kullandığı taklid, tevessül gibi prensiplerin Ehl-i hadis değil, İbn Hazm İbn Teymiyye ve Şevkânî kaynaklı olduğu sonucuna varılmıştır.
Ahl al-hadith is a common name used for schools that emerged in India both in the classical period and in the recent period, which based on understanding verses and hadiths in a literalist way. These schools, which emerged under different times and conditions, have common aspects as well as different aspects. For this reason, it should be determined who the Ahl-i hadith is, and then its common and different aspects with the Indian A’hl-i hadith should be revealed. In the majority of these studies, the A’hl al-hadith of India has been seen as a continuation of the Wahhabi movement. In this research, which was carried out to clarify the connection between the Ahl al-Hadith of the first period and the Ahl-i Hadith of India, firstly, the subjects that the two schools approached differently were determined. Afterwards, the emergence of these ideas was examined and the relationship between the two schools was tried to be determined. In the study, it was concluded that the principles such as taqlid and tawassul used by the Ahl al-Hadith of India to describe themselves are not from the Ahl al-Hadith, but from Ibn Hazm, Ibn Taymiyya and Shawkani.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Türkiye İlahiyat Araştrımaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.