Sûfî gelenek, mânevî
yaşamın merkezi olarak kalbi görür ve nefs ve ruhun kalbi ele geçirmek, kendi
arzu ve isteklerini kalbe yerleştirmek için mücadele ettikleri gerçeğini kabul
eder. Söz konusu bu mücadeleyi gerçekleştirmenin amacı nefsânî ve ruhânî arzu
ve isteklerin insan benini ele geçirme arzusudur. Bu durumun yol açabileceği
içsel kaosa karşı sûfî yaşam tarzının önerdiği model nefse karşı mücâhede etmek
ve ruhî müşâhedeyi kazanmaktır. Böylece içsel barış sağlanır, bireysel ve
sosyal planda sağlıklı davranış kalıpları elde edilir. Bu çerçeveden
bakıldığında yaşadığı dönemden itibaren günümüze kadar Doğu ve Batı dünyasında
etkisini sürdürmüş olan Mevlâna Celaleddin Rumî’nin barış değer yargısının
oluşmasındaki katkısı yadsınamaz bir durum arz etmektedir. Dönemindeki siyasi
ve sosyal olayların karmaşıklığı karşısında Hz. Mevlâna barıştan yana tavır
almış, sosyal anlamda barışın gerçekleşebilmesi için içsel barış ortamının
sağlanması gerektiğine vurgu yapmıştır. Biz de bu tebliğimizde Hz. Mevlâna
düşüncesinde bireysel ve sosyal barışın sağlanmasının ilkelerini kısaca ele
aldık.
The Sufi tradition sees the heart as the
center of spiritual life and accepts the fact that it seeks to capture the
heart of the soul and the soul and struggle to place their desires in the
heart. In other words, the intention of realizing this struggle is the desire
to capture human beings of intentional or spiritual desires and wishes. The
model proposed by the Sufi lifestyle against internal chaos that this condition
may cause is to struggle against the human soul and win spiritual obedience.
Thus, inner peace is ensured, and healthy behavioral patterns are obtained on
the individual and social plan. From this perspective, the contribution of the
Mevlana Celaleddin-i Rumî, which has been influential in the Eastern and
Western world since the day he lived, to the peaceful justice of the day and
day is undeniable. In the face of the complexity of the political and social
events of his time, Mevlana has taken the side of the peace side and emphasized
that an inner peace environment should provided in order for peace to be
realized in social sense. In this paper, we will consider the principles of
providing individual and social peace in the mind of Mevlana in psychological
terms.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 4 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Türkiye İlahiyat Araştrımaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.