From the moment the revelation began to arrive, various opinions have been proposed about what the limits of the Prophet's knowledge are or may be, both based on the Qur'an and Sunnah-centric and other sources of information. It is observed that these discussions continue today on certain platforms.
It is possible to say that there is no confusion about the limits of the Prophet's knowledge when the aforementioned discussions are viewed on a Qur'an basis. However, when the Qur'an-hadith relationship is taken into consideration, ıt is a well-known fact that the confusion about the belonging of hadiths to the Prophet also continued in our time. In our opinion, there are different reasons for this situation.
The pre-acceptance that he knows everything, built on the vision of a prophet far from the Qur'an and the life lived, remains a fundamental problem in many issues from the Subut / certainty of the Hadith to the delalet / indication of it. This article aims to remove obstacles to a healthy understanding and conception of the Prophet about the limits of knowledge and to eliminate baseless opinions on this subject.
Vahiy gelmeye başladığı andan itibaren gerek Kur’an ve sünnet merkezli ve gerekse başka bilgi kaynakları esas alınarak Hz. Peygamber’in bilgisinin sınırlarının neler olduğu ya da olabileceği konusunda çeşitli görüşler ileri sürülmüştür. Bu tartışmaların belli platformlarda günümüzde de devam ettiği müşahede edilmektedir.
Sözü edilen tartışmalara Kur’an temelli bakıldığında Hz. Peygamber’in bilgisinin sınırları konusunda bir karışıklığın olmadığını söylemek mümkündür. Ancak Kur’an-hadis ilişkisi göz önüne alındığında hadislerin Hz. Peygamber’e aidiyeti konusundaki kafa karışıklığının yaşadığımız dönemde de devam ettiği bilinen bir husustur. Bu durumun kanaatimize göre değişik sebepleri mevcuttur.
Kur’an ve yaşanan hayattan uzak bir Peygamber tasavvurunun üzerine inşa edilen ve onun her şeyi bildiği ön kabulü, hadislerin sübutundan delaletine kadar birçok konuda temel sorun olmaya devam etmektedir. Bu makale ile Rasullullah’ın bilgi sınırları hakkında sağlıklı bir Peygamber anlayışı ve tasavvurunun önündeki engellerin kaldırılması ve bu konudaki temelsiz kanaatlerin bertaraf edilmesi amaçlanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |
Türkiye İlahiyat Araştrımaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.