Bu çalışmada Mâtürîdî’nin ayetleri tefsir ederken yer verdiği rivayet ve görüşlere karşı nasıl bir yaklaşım gösterdiği Te’vîlâtü’l-Kur’ân adlı eseri üzerinden örneklem yöntemiyle ele alınmıştır. Özellikle de kendisinin benimsemediği rivayet ve görüşlere yaklaşımı incelenmiştir. “Mâtürîdî’nin benimsemediği görüşlere yaklaşımından hareketle farklı görüşlere yaklaşımda bir yöntem belirlemek mümkün mü?” sorusuna cevap aranmıştır. Mâtürîdî’nin rivayet ve görüşleri nakletmesiyle ilgili standart bir formattan bahsetmek güçtür. Rivayetleri aktarırken farklı yöntemler kullanmıştır. Sahabeden gelen görüşleri eleştirmeden alan, birbirinden farklı görüşler olduğunda sadece tercih yoluna başvuran Mâtürîdî, sonraki ulemanın görüşleri hakkında aynı müsamahakâr tavrını sürdürmemiştir. Mâturîdî genel itibariyle mutedil bir çizgi izlemesine rağmen, özellikle akide konusunda farklı görüşler ortaya koyan kişi ve fırkalara ağır ve sert bir dil kullanmıştır. Bunu akide konusunda gösterdiği hassasiyete bağlamak mümkün olsa da kanaatimizce insan olmanın bir sonucudur da aynı zamanda; çünkü çoğu insan öfkelenip kızınca kendisinden beklenilmeyen hatta kendisine yakıştırılmayan bazı sözleri söyleyip olumsuz davranışlar sergileyebilir.
In this study, the approach of Māturīdī to the riwāyahs and views that he included while interpreting the verses is discussed through his work called Te'vilâtu'l-Qur'ân. Especially his approach to riwāyahs and views that he did not adopt was examined. The answer to the question of “Is it possible to determine a method for approaching different riwāyahs, based on Māturīdī's approach to the riwāyahs he does not adopt?” has been sought. It is difficult to determine a standard format for Māturīdī's transmission of riwāyahs and views. He used different methods while conveying the riwāyahs. Māturīdī, who took the views of the Sahāba without criticism and only resorted to preference when there were different remarks from each other, did not maintain the same tolerant attitude about the views of the later scholars. Although Mâturîdî generally followed a moderate line, he used a heavy and harsh language especially for people and sects who had different views on the subject of akīda. Although it is possible to link this to the sensitivity that he shows about akīda, in our opinion, it is also the result of being a human being; because most people get angry, they can say some words that are unexpected from him or even unbecoming of him and exhibit negative behavior.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Aralık 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 2 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 2 |
Türkiye İlahiyat Araştrımaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.