The science of tajwīd, which deals with the correct pronunciation of the letters/words of the Qur'an, first emerged within the system of recitation and the Arabic language. Then, according to the available data, it obtained its first independent copyrights in the 4th century Hijri with al-Khāqānī and al-Saʿīdī. In the 5th century, it developed into an independent scientific discipline with the works of scholars such as al-Makkī, al-Dānī, and al-Qurtubī in the form of a mosque.
Since then, numerous tajweed works have been produced up until the present day. Additionally, copyright works written using contemporary phonetics data have also entered the literature since the 20th century. One of these works is the ulamā al-tajwīd by the Iraqi scholar Ghānim Qaddūrī al-Ḥamad, found in al-Dirāsāt al-Ṣawtiyyah. Although this work has been translated into Turkish and contributed to the field, it has not received sufficient attention in terms of research.
Therefore, in this article, the aforementioned work has been evaluated in order to close this gap. As a result, we concluded that al-Dirāsāt al-Ṣawtiyyah was the first study on the history of tajwīd. It presented a perspective that combined classical tajwīd conception with contemporary phonetics, provided updated explanations for certain definitions, and yielded various findings.
Sahih telaffuz açısından Kur’an harfleri/kelimelerinden bahseden tecvid ilmi, evvela kıraat ve Arap dilinin kendi sistematiğinde varlık kazanmıştır. Akabinde şu anki verilere göre hicri IV. asırda el-Hâkânî ve es-Saîdî ile ilk müstakil teliflerine kavuşmuş; V. asırda da Mekkî, ed-Dânî ve el-Kurtubî gibi âlimlerin cami niteliğindeki eserleriyle bağımsız bir ilmî disipline dönüşmüştür.
Takip eden süreçte günümüze dek sayısız tecvid eseri vücuda getirilmiş, yanı sıra 20. yüzyıldan itibaren çağdaş fonetiğin verilerinden yararlanarak kaleme alınan telifler de literatüre girmiştir. Iraklı âlim Gânim Kaddûrî el-Hamed’in ed-Dirâsâtü’s-savtiyye inde ulemâi’t-tecvîd’i bunlardandır. Türkçeye de çevrilen eser, alana sunduğu katkı ile çağdaş dönemde literatüre kazandırılan temel kaynaklar arasında anılmasına rağmen kifayetli bir çalışmaya konu edilmediği gözlenmiştir.
Dolayısıyla bu makalede söz konusu açığı kapatmaya matuf olarak mezkûr eserin değerlendirmesi yapılmıştır. Sonuçta ed-Dirâsâtü’s-savtiyye’nin ilk tecvid tarihi çalışması olduğu, klasik tecvid tasavvuru ile çağdaş fonetiği kaynaştıran bir perspektif ortaya koyduğu, bazı tanımlara güncel izahlar getirdiği vb. tespitlere ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Eylül 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 3 |
Türkiye İlahiyat Araştrımaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.