Rezonans bozuklukları, yapısal ve nörolojik işlev bozukluklarından kaynaklanan konuşma sinyalinde çok fazla veya çok az nazal/oral ses enerjisine işaret eder. Rhinolalia Aperta, konuşma sırasında burun boşluğundan aşırı hava akışı ile karakterize bir rezonans bozukluğu türüdür. Velofarengeal yetmezlik, Rhinolalia Aperta’nın en yaygın nedenidir. Bu çalışmada, velofaringeal yetmezliğe bağlı hipernasalitesi olan 35 yaşında kadın hastanın sonuçları paylaşılmıştır. Farklı konuşma, ses ve dil parametrelerini değerlendirmek için detaylı değerlendirmeler yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı, Rhinolalia Aperta’lı bireylerde konuşma, ses ve dilin doğasını ve özelliklerini belirlemek ve daha iyi prognoz sağlamak için konuşma ve dil müdahalesinin önemini göstermektir. Rinolalila aperta veya hipernazal konuşma özellikle sibilant oral konsonantların artikülasyonunun zorluğu ile sonuçlanır, bu durum konuşmanın anlaşılırlığının azaltır ve uyku ve yutma problemlerine neden olur. bu vaka, hipernazal konuşmaya tipik bir örnektir ve konuşma ve dil patologlarının hipernazaliteyi azaltmalarındaki rolünü ortaya koymaktadır.
Rhinolalia Aperta velofarengeal yetmezlik konuşma bozukluğu hipernazalite ses bozukluğu
Resonance disorder refers to too much or too little nasal/oral sound energy in the speech signal resulting from structural and neurological dysfunctions. Rhinolalia Aperta is one form of resonance disorder characterized by excessive airflow through nasal cavity during communication. Velopharyngeal dysfunction is the most common cause of Rhinolalia Aperta. The present case study illustrates a 35 years old female with hypernasality due to velopharyngeal insufficiency. Detailed evaluations were carried out to assess different parameters of speech, voice and language. The study aims to document nature and characteristics of speech, voice and language in those individual with Rhinolalia Aperta and illustrate importance of speech and language intervention in bringing better prognosis.
Conclusions: Rhinolalia Aperta or hypernasal speech posses’ difficulty in articulating oral consonants especially sibilants thereby resulting in reduced speech intelligibility and various other sleeping and swallowing disorders. The aforementioned case illustrates a typical example of hypernsal speech and the role of speech and language pathologists in reduction of hypernasality.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Odyoloji |
Bölüm | Olgu Sunumları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ağustos 2020 |
Gönderilme Tarihi | 30 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 2 |