Amaç: Türkiye, coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca çeşitli sebeplerle sığınılan ülke konumunda olmuştur ve göç almaya devam etmektedir. Bilinmezliklerle dolu zorlu bir süreç olan göç, kronik hastalık tanısı olan bireylerde tedavinin sürmesi ve takibin devamlılığına dair derin endişe ve korku duyulmasına neden olabilmektedir. Kronik böbrek yetmezliği hastalığı, böbrek işlevlerini yerine getiremez hale geldiğinde ortaya çıkan, geri dönüşümü mümkün olmayan kronik bir hastalıktır ve Türkiye’de olduğu gibi tüm dünyada önemli, yaygın bir sağlık problemidir. Bu araştırma, göçü deneyimlemiş, kronik böbrek yetmezliği hastalığına sahip olan mültecilerin, göç öncesinde, göç sırasında ve göç sonrasında olmak üzere yaşadıkları deneyimler üzerinden; menşei ülkelerinde ve sığındıkları yeni yerleşim ülkelerinde aldıkları hemodiyaliz tedavi süreçlerini araştırmak ve yaşamları üzerindeki etkilerini değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Yöntem: Araştırma verileri; etik kurul ve kronik böbrek yetmezliği hastalığına sahip, Irak doğumlu, 29 yaşındaki olgu gönüllü bir katılımcının izni doğrultusunda, yarı yapılandırılmış görüşme formunun kullanıldığı, derinlemesine görüşmeler ile elde edilen nitel bir araştırmanın sonucudur.
Bulgular: Araştırmada, derinlemesine görüşme yöntemiyle elde edilen veriler doğrultusunda “Göç Öncesi Menşe Ülkede Alınan Hemodiyaliz Tedavisine İlişkin Deneyimler”, “Göç Yolculuğu Sırasındaki Hastalığa İlişkin Deneyimler” ve “Göç Sonrası Yeni Yerleşim Ülkesinde Alınan Hemodiyaliz Tedavisine İlişkin Deneyimler” olmak üzere üç ana tema belirlenmiştir. Bulgular, katılımcının menşe ülkesinde sağlık hizmetlerine erişimde yaşadığı zorluklar, göç sürecinde tedaviye ara vermenin yarattığı sağlık problemleri ve Türkiye’deki tedavi sürecinde karşılaştığı olumlu ve olumsuz deneyimler üzerine odaklanmaktadır. Özellikle Türkiye’deki evde hemodiyaliz uygulamasının katılımcının yaşam kalitesini artırdığı tespit edilmiştir.
Sonuç: Çalışmanın sonucunda, kronik böbrek yetmezliği hastası mültecinin, tedavi sürecinde ülkelerin mültecilere uyguladığı politikalar nedeniyle birçok güçlükle mücadele etmek zorunda kaldığı saptanmıştır. Olgu üzerinden kronik böbrek yetmezliği ile yaşayan bir mültecinin zorlu yaşam süreçleri somut olarak görüldüğünden; insan hakları kapsamında hak ve hizmetlere erişim ihtiyaçlarına yönelik öneriler sunulmuştur.
Böbrek yetmezliği kronik yaşam kalitesi mülteciler vaka analizi
Araştırmanın etik izni; Beykent Üniversitesi Sosyal Ve Beşeri Bilimler için Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu tarafından 21.02.2022 tarihli Etik Kurul Toplantısı'nda onaylanmıştır.
Yok
Araştırmaya katılarak, deneyimlerini aktaran İ.M.’ye sonsuz teşekkürlerimizle.
Aim: Due to its geographical location, Turkey has been a country of refuge for various reasons throughout history and continues to receive migration. Migration, which is a challenging process full of unknowns, can cause deep anxiety and fear about the continuity of treatment and follow-up in individuals diagnosed with chronic diseases. Chronic kidney disease is an irreversible chronic disease that occurs when the kidney becomes unable to fulfill its functions and is an important and widespread health problem all over the world as well as in Turkey. This research was conducted to investigate the hemodialysis treatment processes of refugees with chronic renal failure who have experienced migration, both in their countries of origin and in their new countries of asylum, and to evaluate the effects on their lives through their experiences before, during and after migration.
Method: The research data is the result of a qualitative research conducted with in-depth interviews using a semi-structured interview form in accordance with the ethics committee and the permission of a volunteer participant 29 years old, born in Iraq, with chronic renal failure.
Results: Based on the data obtained through in-depth interviews, three main themes were identified: “Experiences of Hemodialysis Treatment in the Country of Origin Before Migration,” “Experiences Related to Illness During the Migration Journey,” and “Experiences of Hemodialysis Treatment in the New Settlement Country Post-Migration.” The findings focus on the participant's challenges in accessing healthcare services in their country of origin, health issues arising from interruptions in treatment during the migration process, and both positive and negative experiences encountered during the treatment process in Turkey. Notably, it was determined that home hemodialysis practices in Turkey significantly improved the participant’s quality of life.
Conclusion: As a result of the study, it was determined that the refugee with chronic renal failure had to struggle with many difficulties during the treatment process due to the policies that countries apply to refugees. Since the difficult life processes of a refugee living with chronic renal failure were seen concretely through the case, recommendations were presented for the needs of access to rights and services within the scope of human rights.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlığın Geliştirilmesi, Halk Sağlığı (Diğer), Sağlık Hizmetleri ve Sistemleri (Diğer) |
Bölüm | Olgu sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2025 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 6 Sayı: 1 |