19. yüzyılın başından beri teknolojinin gelişmesiyle
birlikte biyokimyasal ve genetik çalışmalar, insan kan grubu antijenlerinin
fonksiyonel sınıflamasını, A, B, H ve Lewis belirleyicilerinin yapılarını ve
bunları üreten enzimleri açıklığa kavuşturmuştur. Ayrıca, birçok çalışmada, kan
grubu antijenlerinin hastalık riski ile ilişkili olup olmadığı araştırılmıştır.
Bu retrospektif çalışmada, farklı lösemi tanısı olan hastaların kan grubu
dağılımını belirlemeyi amaçladık. Çalışmaya, 2010-2017 yılları arasında
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hematoloji Kliniğine başvuran hastalar kabul
edildi. 1055 hastanın ABO ve Rh (D) kan grupları belirlendi. 362 Akut Miyeloid
Lösemi (AML), 151 Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL), 101 Kronik Lenfositik Lösemi
(KLL), 139 Lenfoid Lösemi) ve 147 Kronik Miyeloid Lösemi (KML) hastası vardı.
Verileri incelediğimizde, lösemi hastalarının kan grubu dağılımını, sırasıyla
A, 0 ve B yüzde olarak gösterildi fakat istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar
gözlenmedi (p>0.05). Aynı zamanda A Rh(D)+ kan grubunun Rh (D) kan grubu
sınıflanmasıda dikkate alındığında daha anlamlı olduğu sonucuna varıldı. Bu
çalışmada, ilk kez Eskişehir’de farklı lösemi tiplerinin (AML, ALL, CLL, CML)
ABO ve Rh (D) kan grubu dağılımı gösterildi. Sonuç olarak, verilerimize
baktığımızda literatürde yapılan çalışmalarda farklı sonuçlar elde edildi.
Bununla birlikte farklı lösemi türlerinde hangi kan grubunun daha etkili
olduğunu söyleyemeyiz, bu yüzden daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Biochemical and genetic
studies by developing technology since the beginning of the 19th
century have clarified the functional classification of human blood group
antigens, the structures of A, B, H and Lewis determinants and the enzymes that
produce them. Moreover, many studies have investigated whether blood group
antigens are associated with disease risk. In this retrospective study, we
aimed to determine the blood group distribution of patients who had different
leukemia diagnoses. Patients were admitted to the Hematology Clinic of
Eskişehir Osmangazi University between the years of 2010-2017. ABO and Rh(D)
typing of 1055 patients were noted. There were 362 Acute Myeloid Leukemia
(AML), 151 Acute Lymphoblastic Leukemia (ALL), 101 Chronic Lymphocytic Leukemia
(CLL), 139 Lymphoid Leukemia) and 147 Chronic Myeloid Leukemia (CML) patients.
When we examined the data, we showed the blood group distribution of leukemia
patients as percentages A, 0 and B, respectively, but not statistically
(p>0.05). At the same time, we found that the A Rh(D)+ blood group was more
relevant when taken into account in the Rh(D) blood group. In this study, ABO
and Rh (D) blood group distribution of different leukemia types (AML, ALL, CLL,
CML) was shown for the first time in Eskişehir, Turkey. As a result, when we
look at our data, different results are obtained in literature studies.
However, we can’t say which blood group is effective in different types of
leukemia, so further research is needed.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | 2018-Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2018 |
Kabul Tarihi | 28 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 1 |