Amaç: Depresif bozukluklar sık görülmeleri ve kronikleşme riskleri nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunudur. Hekimlerde yoğun eğitim süreci ve zorlu çalışma koşulları nedeniyle sık görülmektedir. Depresyon gelişimi açısından önemli bir risk etmeni olan mobbinge de sağlık sektöründe oldukça sık rastlanmaktadır. Tıpta uzmanlık eğitimi alan hekimler hem depresyon hem de mobbing açısından risk altındadır. Bu çalışmanın amacı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde mobbing ile depresyon düzeyleri değerlendirilen ve depresyon belirtisi olmayan tıpta uzmanlık öğrencilerinde, mobbing düzeyine göre bir yıl sonraki depresyon belirti insidansını değerlendirmektir. Yöntem: Kohort tipindeki bu araştırmaya 102 kişi katılmıştır (%63.0). Araştırmanın bağımlı değişkeni depresyon belirti varlığı olup Beck Depresyon Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Temel bağımsız değişken mobbing düzeyidir ve başlangıç çalışmasında Leymann’ın Uyarlanmış Psikolojik Yılgınlık Ölçeği ile değerlendirilmiştir. Ayrıca mobbing algısı ve son bir yıldaki mobbing algısındaki değişim değerlendirilmiştir. Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişki ki-kare testi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Depresyon belirti puan ortalaması 6.2±6.1, ortancası 4.5(0-25)’tir. Depresyon belirti insidansı %8.8’dir. Son bir yıl içinde mobbing algısı artanlarda depresyon gelişme riski azalan veya değişiklik olmayanlardan anlamlı düzeyde daha fazladır (p=0.003, RR=8.3, CI=2.69-25.41). Sonuç: Mobbing iş yaşamında beklenenden daha sık olabilir. Mobbingin belirlenmesi ve önlenmesi tıpta uzmanlık öğrencilerinde depresyon sıklığını azaltmada etkili olabilir.
Objective: Depressive disorders represent an important public health problem. They are common among physicians due to intense educational demands and difficult working conditions. One important risk factor for depression is mobbing: a common phenomenon among healthcare workers. Residents are also at risk of both depression and mobbing. The aim of this study was to evaluate incidences of depressive symptoms, during a year-long period, among residents who did not initially present with depression symptoms. Methods: One hundred and two doctors participated in this cohort study (response rate, 63.0%). The dependent variable of the study was depressive symptoms evaluated by the Beck Depression Inventory. Mobbing was the main independent variable and measured by the Turkish version of the Leymann Inventory of Psychological Terror. ‘Perception of mobbing’ and ‘the change of perception in one year’ were also evaluated. The relationship between independent and dependent variables was evaluated with the chi-square test. Results: The mean value of depressive symptoms was 6.2±6.1 and the median was 4.5(0-25). The incidence of depressive symptoms was 8.8%. The risk of depression was higher among the residents with increased perception of mobbing in the past year (p=0.003, RR=8.3, CI=2.69-25.41). Discussion: Mobbing may exist much more than expected in occupational life. So, specifying and preventing mobbing may decrease the frequency of depression among resident doctors.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 14 Haziran 2019 |
Kabul Tarihi | 13 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
TURKISH JOURNAL OF PUBLIC HEALTH - TURK J PUBLIC HEALTH. online-ISSN: 1304-1096
Copyright holder Turkish Journal of Public Health. This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.