Introduction
Keeping complete records of Code Blue applications and ensuring their follow-up is crucial both for hospital quality standards and for our legal responsibility as anesthesiologists. This study aims to evaluate the Code Blue applications through an electronic database. The primary objective is to determine the demographic data of Code Blue calls in our hospital by assessing the reasons for the calls and the locations from which they were made. The secondary objective is to identify factors that may be associated with cardiopulmonary arrest.
Methods
This study was conducted at Dokuz Eylul University Faculty of Medicine Hospital. Code Blue calls, and applications from January 2021 to January 2023 were retrospectively evaluated over a 2-year period. The demographic characteristics of Blue Code calls and features related to resuscitation efforts were examined.
Results: Data from 474 calls were included and analyzed. Of these calls, 272 (57.38%) involved outpatients, while 202 (42.62%) were related to inpatients. Among inpatients, cardiopulmonary resuscitation (CPR) was performed on 128 patients (63.36%). Of these, 103 patients exhibited a non-shockable initial cardiac arrest rhythm, while 25 had a shockable rhythm. The return of spontaneous circulation (ROSC) rate was 20% (5 patients) for shockable rhythms and 13.59% (14 patients) for non-shockable rhythms, with no statistically significant difference between the two groups. Nineteen patients survived following CPR, while 109 patients died. CPR duration was significantly shorter in patients with shockable rhythms compared to those with non-shockable rhythms (15.54±8.43 vs. 30.19±15.94 minutes). A statistically significant difference was found when comparing CPR durations between patients who achieved ROSC and those who died.
Conclusion
According to the data obtained from electronic records, the in-hospital cardiac arrest rate was found to be 1.6 per 1,000 patients. Significant progress has been made in hospitals regarding the call systems and rapid response of Code Blue teams. However, it is crucial to ensure the complete documentation of interventions made during these calls and the completion and archiving of standard Code Blue forms created by the institutions. Only in this way will it be possible to implement remedial and corrective measures for current practices and improve the quality of the Code Blue procedure.
Code blue cardiopulmonary resuscitation in-hospital cardiac arrest.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurul (Karar no: 2023/06-20).
Amaç
Mavi Kod uygulamalarının kayıtlarının eksiksiz yapılması ve takibi hem hastane kalite standartları gereği hem de anestezi hekimlerinin yasal sorumluluğu açısından çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı, mavi kod uygulamalarının elektronik veri tabanı üzerinden değerlendirilmesidir. Birincil amaç; mavi kod çağrı nedenleri ve nerelerden çağrı yapıldığı ile ilgili bilgileri değerlendirerek hastanemizde mavi kod çağrılarının demografik verilerinin belirlenmesidir. İkincil amaç; kardiyopulmoner arrest ile ilişkili olabilecek faktörleri tespit edebilmektir.
Yöntem
Bu çalışmada, bir üniversite hastanesinde Ocak 2021 ve Ocak 2023 tarihleri arasındaki 2 yıl süresince olan mavi kod çağrıları ve uygulamaları (kayıtlarda yer alan 474 hastada) retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Mavi kod çağrılarının demografik verileri ve resüsitasyon ile ilişkili özellikler incelendi.
Bulgular
Çalışmaya 474 çağrının verileri dahil edilerek analiz edilmiştir. Tüm çağrıların 272'si (%57,38) yatışı olmayan hastalara, 202'si (%42,62) ise yatışı olan hastalara aittir. Yatan hastalar arasında KPR uygulanan 128 (%63,36) hastada; ilk kardiyak arrest ritmi şok uygulanmayan ritim olan 103 hasta, şok uygulanabilen ritim olan 25 hasta olarak belirlenmiştir. Spontan dolaşımın geri dönme oranı, şoklanabilir ritmlerde %20 (5 hasta), şoklanamayan ritmlerde %13,59 (14 hasta) ve bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. KPR uygulanan olguların 19’unda sağ kalım gerçekleşmiş, 109’unda ise ölüm meydana gelmiştir. Şok uygulanan ritimlerde KPR süresi şok uygulanmayan ritim ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha kısa idi (15,54±8,43 ve 30,19±15,94 dk). Spontan dolaşımı geri dönen olgular ile ölüm gerçekleşen olgular KPR süresi incelendiğinde istatiksel olarak anlamlılık bulunmuştur. Elektronik kayıt sonrası ulaşılan sonuca göre hastane içi kardiyak arrest oranı 1000 hasta için 1,6 olarak bulunmuştur.
Sonuç
Hastanelerde mavi kod ekiplerinin çağrı sistemlerinde ve olay yerine hızla ulaşması konularında ciddi gelişmeler sağlanmış olmakla birlikte, bu çağrılara gidildiğinde yapılan müdahalelerin eksiksiz kaydı, kurumların oluşturduğu standart mavi kod formlarının doldurulması ve arşivlenmesi önemli bir konudur. Mevcut uygulamalar ile ilgili iyileştirici ve düzeltici önlemlerin alınması ve mavi kod prosedürü ile ilgili kalitenin artırılması ancak bu şekilde mümkün olacaktır.
Mavi kod kardiyopulmoner resüsitasyon hastane içi kardiyak arrest
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Girişimsel Olmayan Araştırmalar Etik Kurul (Karar no: 2023/06-20).
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Anesteziyoloji |
Bölüm | Orijinal Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 9 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 19 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 3 Sayı: 2 |