The Syrian crisis is a long-standing problem that affects power relations and creates a regional/global impact in today's Middle East. It has attracted the attention of many states due to its geographical location, natural resources, as well as being located on the route to various assets. In other words, the experienced crises occur in relation to the decisions taken by the states according to their own interests. The most important issue that shapes this situation is - apart from the effort to reach the resources in the region - the embroilment of ongoing problems of the 21st century in the international system. To understand the transitory state that exists in the international system, it is not sufficient to make an inference only from the existing cyclical order when examining the events. In this context, it is aimed to discuss the approaches of two powers in the international system by choosing the 1957 Syrian Crisis in the Cold War and the 2011 Syrian Crisis after the Cold War. In this way, two similar period intervals will be studied through the neorealist framework. Because while both the Republic of Turkey and the Russian Federation (USSR during the Cold War) want to protect their own interests during these two crisis periods, they also affect the emergence and recovery processes of problems. With this study, it will be tried to reveal how the Syrian issue affects Turkey-Russia relations both in terms of the international system and in terms of differences in the region by help of the neorealist perspective.
Suriye krizi, günümüz Ortadoğu’sunda güç ilişkilerini etkileyen ve bölgesel/küresel etki oluşturan uzun yıllara dayanan bir sorundur. Coğrafi açıdan bulunduğu konum ve uluslararası yeraltı zenginlikleri yanında çeşitli kaynaklara ulaşım yolunda bulunması sebebiyle birçok devletin ilgisini çekmiştir. Başka bir ifadeyle, yaşanan krizler aslında devletlerin kendi çıkarları doğrultusunda aldığı kararlar ölçüsünde ortaya çıkmaktadır. Bu durumu şekillendiren en önemli husus, bölgedeki kaynaklara ulaşma çabası yanında uluslararası sistem özelinde 21. yüzyıl içinde süregelen sorunların birbiriyle içselleştiği bir olgu olmaktadır. Uluslararası sistem üzerinde var olan geçişken halin anlaşılmasında olayları irdelerken sadece var olan konjonktürel düzenden bir çıkarımda bulunmak yeterli değildir. Bu bağlamda öngörülen çalışma içerisinde Neorealist çerçeveyle özellikle benzer iki dönem aralığı olarak, Soğuk Savaş içerisinde 1957 Suriye Krizi ve Soğuk Savaş sonrasında 2011 Suriye Krizi seçilerek uluslararası sistemde var olan iki rekabet içindeki gücün yaklaşımlarını ele almak hedeflenmektedir. Çünkü bu iki kriz döneminde hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Rusya Federasyonu (Soğuk Savaş döneminde SSCB) kendi çıkarlarını korumak isterken sorunların ortaya çıkma ve kalkma süreçlerini de etkilemektedirler. Çalışma ile Suriye meselesinin Türkiye-Rusya ilişkilerini hem uluslararası sistem açısından hem de Neorealist perspektifle bölgeye yönelik farklılıkları bakımından nasıl etkilediği ortaya konulmaya çalışılacaktır. Devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde sadece salt bu kriz bağlamında değil diğer dünyadaki kriz noktalarında da esasında Neorealist bakış açısıyla bakıldığında çözülemeyen sorunlara dair nasıl çözüm önerileri getirilebileceği tartışılmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 6 Ocak 2023 |
Kabul Tarihi | 6 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 2 |
TOÇD'nde yayınlanan makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.