Bu
çalışmanın amacı, Bulgaristan’da asırlar boyunca oluşan Türk kadının imajını
incelemektir. Osmanlı kaynaklarında Osmanlı padişahlarının kız kardeşlerinden,
kızlarından ve eşlerinden söz edilmektedir. Bunlardan bir kısmı, Bulgaristan
coğrafyası ile yakından ilgilenmişler ve burada vakıflar kurmuşlardır. Nitekim
Osmanlı kaynaklarında bunların isimlerini takip etmek ve kurdukları hayratla
ilgili bilgilere ulaşmak mümkün olmaktadır. Yine uçbeylerinden Mihaloğulları
ailesine mensup kadın temsilciler, vakıflar kurarak kendilerini hayrat işlerine
adamışlardır. Balkanlarda İslamlaşmanın ve Türkleşmenin öncüsü olarak sadece
erkekler değil, kadın dervişlere de rastlamaktayız. Bunlar arasında Kızana
Sultan ile Elmalı Baba’nın kızı Fatma Ana’yı unutmamak gerekir. Ayrıca Demir
Baba gibi bir kutbu doğuran Zahide Ana da Bulgaristan’daki Türk kadın imajı
bakımından önemlidir. XVII. ve XVIII. yüzyıl kaynaklarında ise Bulgaristan’da
okumayı seven ve kitap sahibi olan Türk kadın imajına ulaşmaktayız. XIX.
yüzyılın ikinci yarısından ve XX. yüzyılın başından itibaren yaşanan göçler
Bulgaristan’daki Türk kadınını zorluklarla imtihan etmiştir. Türk kadını,
cephede ve göçlerde eşini, evladını kaybetmiştir. Komünizm döneminde eşiyle
omuz omuza çalışan, okuyan, yılmadan usanmadan evlatları ve ailesi için
mücadele eden bir kadın karşımıza çıkmaktadır. Bazı sanat ve bilim dallarında
meşhur isimler kendilerine yer edindiler. Türk kadını, sanatçı, doktor,
öğretmen oldu. 1984-85 yılındaki ad değişiminde ve sonrasında mücadele eden
Türk kadını ön plana çıktı. Son olarak 1989 göçü ile gelenler arasında önemli
yere sahip ve saygın meslekler edinmiş kadınlar da toplumda yerini aldı.
Çalışmada Osmanlı döneminden günümüze Bulgaristan coğrafyasında iz bırakan Türk
kadın imajının oluşumu incelenecektir.
The
aim of this study is to examine the image of a Turkish woman in Bulgaria over
the centuries. The sisters, daughters, spouses of the Ottoman sultans are
mentioned in the Ottoman sources. Some of them have been closely related to
Bulgaria's geography and have established foundations here. As a matter of
fact, it is possible to follow the names of them in the Ottoman sources and to
get information about the foundations they have established. Women
representatives of Mihaloğulları family also set up foundations and devoted
themselves to charity work. We find in the Balkans not only men but also
women-dervishes as the pioneers of Islamization and Turkishization. Among these
we should not forget Kızana Sultan and Fatma Ana, the daughter of Elmalı Baba.
In addition, Zahide Ana, who gave birth to a pole like Demir Baba, is also
important for the image of Turkish women in Bulgaria. In the 17th and 18th
centuries, we reach the image of a Turkish woman who likes to read and is a
book owner in Bulgaria. Migrations from the second half of the nineteenth
century and the beginning of the twentieth century has challenged the Turkish
woman in Bulgaria with difficulties. The Turkish woman has lost her husband and
children in the fronts and during the migrations. In the communist era, we come
accross a Turkish woman who is working, studying, struggling for her children
without being tired of her life. In some arts and sciences, well-known names
took their place. Turkish woman became artist, doctor, teacher. In 1984-1985
during the campaign of the change of Turkish names with Bulgarian ones and
after, fighting Turkish woman came to the fore. Finally, we will speak about
the women who have come to Turkey in 1989 and who have gained a significant
place in society and earned respectable professions. In this study, the
formation of the image of Turkish women who left their mark on the Bulgarian
geography from the Ottoman period to the present will be examined.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Uluslararası Toplumsal Bilimler Dergisi Cilt 2 Sayı 2 |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 2 |