Analitik felsefe Frege, Russell ve Wittgenstein’ın anlam-önerme-olgu
bağlamında yapmış oldukları çalışmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Çözümleyici
yaklaşım olarak da ifade edilen Analitik felsefe, İngilizce konuşan dünyada
yaygınlık kazanmıştır. Bu felsefe, felsefenin geleneksel problemlerinin dilden
kaynaklandığı ileri sürer. Felsefi problemler dilden hareketle çözülebilir.
Mantıkçı paradigma ve Fonksiyonel Analiz olarak iki ayrı döneme ayrılan Analitik
felsefe, bu ortak görüşte birleşirler. Mantıkçı paradigma ideal bir dil üzerine
çalışmalar yaparken, fonksiyonalist düşünürler doğal dilin, dil-dünya ilişkisi
açısından daha kullanışlı olduğunu savunur. Dil ve anlam ilişkisi, mantıkçı
pozitivistler tarafından anlamlı- anlamsız önermeler ayrımına dek
vardırılmıştır. Anlamın önermeler düzeyinde analiz edilmesi gerektiğini savunan
bu fikir, Wittgenstein ve Austin’in dilin gündelik kullanımına dikkat çeken
düşünceleriyle bertaraf edilmeye çalışılmıştır. Analitik felsefe bu iki karşıt
düşünce üzerinde tartışılmaktadır. Günümüzde gündelik dil felsefesi, dilin
birçok farklı özelliğini ön plana çıkardığı için rağbet görmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Uluslararası Toplumsal Bilimler Dergisi Cilt 3 Sayı 1 |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |