Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

BULGARCA-TÜRKÇE SESTEŞ SÖZCÜKLERİN ORTAYA ÇIKIŞ SEBEPLERİ

Yıl 2017, Cilt: 1 Sayı: 1, 25 - 35, 24.04.2017

Öz

Anlam ve fonksiyonları farklı, fakat aynı ses değerlerine veya aynı yazılışa sahip olan sözcükler, bütün dillerde olduğu gibi dil içi ve diller arası şeklinde Türkçe ve Bulgarcada da mevcuttur ve bu sözcüklere “sesteş sözcükler” denilmektedir. Sesteşlik, ilk başta bir dilin kendi içinde var olan ve sadece o dili ilgilendiren bir olgu olarak ele alınırken, zaman içinde diller arası alanının bir konusu olduğu, bu açıdan incelenmesi gerektiği tezi ortaya atılmış, dilbilimciler tarafından kabul görmüş ve önem kazanmıştır. Bulgarca ve Türkçe, farklı dil ailelerine mensup ve yapıları birbirinden oldukça uzak iki dil olmalarına rağmen yüzyıllar boyu ortak resmi dil olarak hâkim olan standart Osmanlı Türkçesinden faydalanmışlardır. Konuşma dilinden Bulgarcaya geçmiş pek çok sözcüğün, zaman içinde sesteşlik oluşturduğunu görüyoruz. Buna bağlı olarak akraba dillerde olduğu gibi Bulgarca ve Türkçe arasında ortaya çıkan ve gelişen, anlamca zenginleşen pek çok sesteş sözcük günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Türkiye’den farklı olarak Bulgaristan’da söz konusu dil ögeleri ile ilgili dilbilim ve çeviribilim alanlarında değişik çalışmalar yapılmıştır. Dil içi ve diller arası sesteş sözcükler konusunda Bulgar dilbilimcilerin çalışmalarında ortaya konan genel sınıflandırmalar; eşyazımlı, eşsesli ve sesteş sözcükler olmak üzere üç guruba ayrılmıştır. Sözcüklerin anlamlarının yaş farkına ve meslek gruplarına göre, aynı zaman diliminde ve aynı coğrafyada yaşayan insanlar açısından da farklılık göstermesi mümkündür. Buna benzer farklılıklar sesteş sözcüklerin oluşmasına neden olmuştur. Söz konusu ögeler doğru kullanıldığında edebi dili geliştirir ve güzelleştirir. Ancak bazen söz konusu ögeler dil içinde olduğu gibi, diller arasında da yanlış anlaşılmalara neden olabilmektedir. Bulgarca-Türkçe sesteş sözcükler, çevirilerde büyük sorunlar oluşturmuş ve oluşturmaya devam etmektedir. Bu nedenle sadece günümüz Bulgarca ve Türkçe konuşma ya da yazı dillerine ait sesteş sözcükler değil, her iki dile ait şive ve arkaik ögelerdeki sözcüklerin oluşturduğu sesteşliğe de bu çalışmada ele alınmıştır.

Kaynakça

  • Aksan, D. (2006). Türkçenin Sözvarlığı, 4. baskı, Ankara: Engin Yayınevi.
  • Boyaciev, T. (2002). Bılgarska leksikologiya,Sofya: Anubis.
  • Çolakova, K. (1959). “Omonimi v sıvremenniya knijoven bılgarski ezik”, İzvestiya na İnstituta za bılgarski ezik, Kniga VI içinde, s. 65-98, Sofya: İzdanie na Bılgarskata akademiya na naukite.
  • İlçev, S. Et al., (1974). Reçnik na redki, ostareli i dialektni dumi v literaturata ni ot ХIX i XX vek, Sofya: BAN.
  • Popov, K. (1985). İz istoriyata na bılgarskiya knijoven ezik, Sofya, 1985.
  • Lyubomir, A. Et al., (2003) Bılgarski tılkoven reçnik, Sofya: Nauka i izkustvo.
  • Şimşek Bekir, H. (2004) Almanya’da Okul Öncesi Eğitim Kurumlarına Devam Eden 5-6 Yas Grubu Türk Çocuklarına Uygulanan Dil Eğitim Programının Dil Gelişim Düzeyine Etkisi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
  • Stamenov, M. (2011). Sıdbata na turtsizmite v bılgarskiya ezik i blgarskata kultura, Sofya: İzdatelstvo “İztok-Zapad”.
  • Suçin, M. H. (2013). Öteki Dilde Var Olmak, Ankara: Say.
  • Tokatlı, S. (2004). “Türkiye Türkçesi İle Azerbaycan Türkçesindeki Eş Sesli Kelimeler Üzerine”, Adana: Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 16, s. 141-156.
  • Vançev, N. Et al., (1962). Tursko-bılgarski Reçnik, Sofya: Nauka i izkustvo.
  • Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_ttas&view=ttas (31.05.2013)

ONTOLOGICAL ARGUMENTS FOR BULGARIAN-TURKISH HOMONYMS

Yıl 2017, Cilt: 1 Sayı: 1, 25 - 35, 24.04.2017

Öz

Words which have different meanings and functions but include the same sound values or the same spelling are available in both Turkish and Bulgarian as well as in all languages. These words are called “homonyms”. Though homonymy was regarded as a phenomenon which is related to the nature of a language and only concerning itself, it has been recently revealed that homonymy is a subject which exist in all languages and it should be studied across different languages. As linguists accept this contemporary view, homonyms have gained importance in time. In spite of the fact that both Bulgarian and Turkish belong to different language families and they are unrelated to each other, the words forming homonymy have been adopted into Bulgarian from Ottoman Turkish which was dominant for centuries as an official language. We can see that a lot of words that passed to Bulgarian from the spoken language form homonyms. Therefore, these words become homonyms eventually. In this respect as seen in cognate language, many homonyms enriched in meaning retain their existence today. However, several linguistic and translation studies on the elements of language have been carried on in Bulgaria unlike Turkey. As a result of these researches on intralingual elements and the ones among languages which have similarities in terms of articulation and orthography, Bulgarian linguists divide into three groups as homography, homophone, and homonymy. It is possible that meaning of words varies according to age, occupation and individual point of view even among people living in the same period and geography. Suchlike differences cause homonymy; besides, these elements improve and embellish literary language. However, sometimes aforementioned units lead to misconceptions among languages as well as intralingual ones. Bulgarian-Turkish homonyms have been continuing problems in translations. Therefore, not only the contemporary Bulgarian and Turkish spoken or written language but also archaic and dialect words are included in this article.

Kaynakça

  • Aksan, D. (2006). Türkçenin Sözvarlığı, 4. baskı, Ankara: Engin Yayınevi.
  • Boyaciev, T. (2002). Bılgarska leksikologiya,Sofya: Anubis.
  • Çolakova, K. (1959). “Omonimi v sıvremenniya knijoven bılgarski ezik”, İzvestiya na İnstituta za bılgarski ezik, Kniga VI içinde, s. 65-98, Sofya: İzdanie na Bılgarskata akademiya na naukite.
  • İlçev, S. Et al., (1974). Reçnik na redki, ostareli i dialektni dumi v literaturata ni ot ХIX i XX vek, Sofya: BAN.
  • Popov, K. (1985). İz istoriyata na bılgarskiya knijoven ezik, Sofya, 1985.
  • Lyubomir, A. Et al., (2003) Bılgarski tılkoven reçnik, Sofya: Nauka i izkustvo.
  • Şimşek Bekir, H. (2004) Almanya’da Okul Öncesi Eğitim Kurumlarına Devam Eden 5-6 Yas Grubu Türk Çocuklarına Uygulanan Dil Eğitim Programının Dil Gelişim Düzeyine Etkisi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü.
  • Stamenov, M. (2011). Sıdbata na turtsizmite v bılgarskiya ezik i blgarskata kultura, Sofya: İzdatelstvo “İztok-Zapad”.
  • Suçin, M. H. (2013). Öteki Dilde Var Olmak, Ankara: Say.
  • Tokatlı, S. (2004). “Türkiye Türkçesi İle Azerbaycan Türkçesindeki Eş Sesli Kelimeler Üzerine”, Adana: Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı: 16, s. 141-156.
  • Vançev, N. Et al., (1962). Tursko-bılgarski Reçnik, Sofya: Nauka i izkustvo.
  • Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_ttas&view=ttas (31.05.2013)
Toplam 12 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Uluslararası Toplumsal Bilimler Dergisi Cilt 1 Sayı 1
Yazarlar

Sadık Hacı 0000-0003-2872-8151

Yayımlanma Tarihi 24 Nisan 2017
Yayımlandığı Sayı Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 1

Kaynak Göster

APA Hacı, S. (2017). BULGARCA-TÜRKÇE SESTEŞ SÖZCÜKLERİN ORTAYA ÇIKIŞ SEBEPLERİ. Uluslararası Toplumsal Bilimler Dergisi, 1(1), 25-35.