Retrograde catheterization of the internal jugular venous bulb is a useful technique which is becoming more widespread as it enables monitoring of cerebral blood flow and cerebral metabolism. In this study, we aimed to determine our neuroanaesthesia as an objective technique. After Ethic Committee approval, 10 patients with head trauma were included in this study. Radial arter and jugular venous cannulation were performed in operating room. Blood gases, Hb, osmolality, BUN, Na, and K were analysed. Patients were anesthetized with thiopental, atracurium, fentanyl and isoflurane. We performed normoventilation using 50 % O2-air mixture. Simultaneous arterial andjugular venous gases were obtained after skin incision, when dura opened and when dura closed. pH, pCO2, HCO3, SO2 and CntO2 values were recorded. Severe desaturation was detected in all patients. They had low arterial pCO2. Cerebral venous desaturation was corrected at higher levels of inspired O2, with mannitol and by increasing arteryel PCO2 2-3 mmHg when SjO2 below 50 %. Arteriovenous differences in pCO2, pH, and CntO2 were evaluated. All these parameters tended to decrease towards the end of the operation. These results indicated that cerebral perfusion was improved by adaptation of ventilation, osmotherapy and surgical decompression. We concluded that intraoperative monitoring of SjO2 may be beneficial in patients undergoing neurosurgical procedures. [Journal of Turgut Özal Medical Center 1997;4(3):294-297] Key words: Cerebral perfusion, jugular bulb, blood gas
Retrogradjuguler venöz bulb kateterizasyonu, serebral kan akımı ve metabolizmasının monitörize edilmesine olanak veren faydalı bir teknik olarak gittikçe daha fazla kabul görmektedir. Bu çalışmada, uyguladığımız nöroanestezi tekniğini objektif olarak yönlendirebilmeyi amaçladık Etik komite izniyle, kafa travmalı beyin cerrahi girişimi uygulanacak 10 hastada juguler ven ve radiyal arter kamile edildi. Kan gazı, Hb, ozmolalite, BUN, Na, K ölçümleri yapıldı. Hastalar tiopental, atrakuryum, fentanil ve izofluran ile anestetize edildiler. Oksijen-hava % 50 oranındaki karışımla normoventilasyon uygulandı. Cilt insizyonu esnasında, dura açıldıktan ve dura kapatıldıktan sonra olmak üzere eşzamanlı arteryel ve juguler venöz bulb kan gazları ölçüldü. pH, pCO2, HCO3, SO2 ve CntO2 değerleri kaydedildi. Tüm hastalar ciddi venöz desaturasyon ve arteryel hipokapni halindeydi. SjO2 % 50'nin altında ise inspirasyon havasındaki 02 oranı ve end-tidal C02 oranı artırıldı. Mannitol infüzyonundan faydalanıldı. Arteriyovenöz pC02, pH ve CntO2 farkları operasyon sonuna doğru azaldı. Bu sonuçlar ventilasyonun ayarlanması, ozmotik düzenlemeler ve cerrahi dekompresyon ile serebral2 mümkün ve faydalı olabilecek bir teknik olduğu görülmüştür. [Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi 1997;4(3):294- 297] Anahtar Kelimeler': Serebral per füzyon, juguler bulb, kan gazları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 1997 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1997 Cilt: 4 Sayı: 3 |