Democracy, good governance and the rule of law are the determinants of global and local security. The global integration is the diffusion of political, social and economic relationships between countries, coexistence of different cultures and religions in an integrated way, and spreading of the spiritual and material values across national borders to the world. In this context, the best example that can be given for such an integration is the European Union (EU). The economic advancement in developing countries may not start in all regions of the country at the same time and the subsequent development concentrates in certain areas. Hence, regional disparities emerge. In order to eradicate its own regional disparaties the EU has formed the EU Regional Policy. Through the Structural Funds that have been formed as part of this policy, various assistance to the regions in need are provided, and some of such assistance takes place as donations. Since Turkey is not a full member of the EU it cannot benefit from the Structural Funds for the time being. However, it can implement the grant programmes within the context of the Pre-accession Financial Corporation Programme. Even the results do not require us to be pessimistic, they emphasize the need to work much harder. They indicate that the negotiations for full membership will not only be about political issues, but also will undergo harder in Acquis Titles
European Union (EU) Regional Policy Commission Regular Reports
Demokrasi, iyi yönetişim ve hukukun üstünlüğü; küresel ve bölgesel güvenliğin düzenleyicileridirler. Küresel bütünleşme, ülkeler arasında siyasi, sosyal, ekonomik ilişkilerin yaygınlaşması, farklı kültür ve inançların entegre olmuş şekilde birlikte yaşamaları, maddi ve manevi değerlerin ulusal sınırları aşarak dünyaya yayılması demektir. Bu bağlamda böyle bir bütünleşmeye verilecek en güzel örnek; Avrupa Birliği’dir (AB). Kalkınma süreci yaşayan ülkelerde ekonomik gelişme, ülkenin tüm bölgelerinde aynı anda başlayamayabilir ve sonucunda ortaya çıkan gelişme belirli noktalarda yoğunlaşır. Neticesinde bölgesel farklılaşmalar meydana gelir. AB, kendi içinde yaşadığı bölgesel farklılıkları ortadan kaldırmak için AB Bölgesel Politikası’nı oluşturmuştur. Bu politika kapsamında geliştirilen Yapısal Fonlar aracılığıyla, ihtiyaç duyulan bölgelere çeşitli yardımlar yapılmakta, bu yardımlardan bazıları hibe programları ile gerçekleştirmektedir. Türkiye tam üye olmadığı için Yapısal Fonlar’dan şimdilik yararlanamamaktadır. Katılım Öncesi Mali Yardım Programı kapsamında geliştirilen hibe programlarını ise uygulayabilmektedir. Sonuçlar kötümser olmamızı gerektirmese de daha çok çalışmamız gerektiğini vurgulamaktadır. Tam üyelik müzakerelerinin sadece siyasi olaylarla değil, müktesebat başlıklarında daha çetin geçeceğinin sinyallerini vermektedir
Avrupa Birliği (AB) Bölgesel Politika Komisyon İlerleme Raporları
Diğer ID | JA45ZH65FN |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2008 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Cilt: 10 Sayı: 1 |